MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde, davacının bağımsız bölümünün üzerinde bulunan çatıdan akan yağmur sularının bağımsız bölümüne zarar verdiğini, bu durumun önlenmesi için çatının tamir edilmesini davalılardan istediği halde buna yanaşmadıklarını, davacının söz konusu tamiratı kendi imkanlarıyla yaptığını ileri sürerek tamirat masrafının arsa payları oranında davalılardan tahsilini istemiş, mahkemece davacının çatının tamamını değil sadece kendi bağımsız bölümünün üzerindeki kısmını tamir ettirdiği, bu durumun Medeni Kanunun 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinde kat maliklerinin anagayrimenkulün bakımına, mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur olduğu, kat maliklerinden birinin bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça ortak yerlerde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin tespiti halinde bu onarımın projesine ve tekniğine uygun yapılması konusunda rıza aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir. Buna göre yapılan onarımın projesine uygun olarak yapıldığının ve yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde her kat maliki yapılan masraflara arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür. Davacı tarafından yapılan onarımın zorunlu olup olmadığı, projesine uygun yapılıp yapılmadığı bilirkişiye tespit ettirilerek yapılmış olan masraflarda hesaplattırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının tüm çatıyı onarmadığından Medeni Kanunun 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırı davrandığı ve iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.