Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6581 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5624 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca,.. Mahallesi 432 ada 257 parsel sayılı taşınmazın irtifak kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece dava konusu taşınmazın tarım arazisi olarak kabulünde bir isabetsizlik yok ise de, bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.Şöyle ki;1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik ll.maddesinin l.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulları, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise bilirkişi kurullarınca taşınmazın sulu ya da kuru niteliğine göre münavebeye alınan ürünlerin dekar baş??na ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına ortalama satış fiyatlarını içeren veri cetvelleri tarım müdürlüğünden getirtilip, değerlendirmenin bu verilere uygun biçimde yapılması; gelirin saptanıp buna kapitalizasyon faizi oranının uygulanarak bedelinin belirlenmesi, bu değeri etkileyebilecek objektif unsurlar varsa bunlar da ayrıca belirtilmek ve dikkate alınmak suretiyle gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değeri tespit edilmelidir.Mahkemece belirtilen esaslar doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dayanağı gösterilmeden taşınmaza 27,10 TL/m² değer biçilerek bedel tespit edilmiş olması, Kabule göre ise,2-Acele el koyma sırasında depo edilen 31.032,17 TL ile ilk kararda hükmedilen bedel adasındaki fark bedel toplamı 34.028,97 TL nin davalılar adına depo edildiği ve bozma sonrasında 28.177,87 TL bedel tespit edildiği anlaşıldığından davalı yararına faize hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,3-İdarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.