MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ... Merkez İlçe ... Mahallesi 806 ada 19 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:1-İrtifak hakkı tesis edilmek amacıyla yapılan işlemlerde bedel tespiti, taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değerleri arasındaki farktan ibarettir. Taşınmazın niteliğine göre tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oran ve tutarının gerekçeleri ile belirtilmesi gerekir. İrtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oranı, taşınmazın cinsi, özelliği, kullanım şekli, irtifak hakkının niteliği (boru hattı, enerji nakil hattı vs.), taşınmazda kapladığı alan ve yeri, istikameti de dikkate alınarak belirlenir.Yargıtay uygulamalarında, taşınmazın niteliğine uygun kullanımını önemli ölçüde etkileyen özel bir durum söz konusu olmaması halinde arazilerde irtifak nedeniyle olabilecek değer kaybının irtifaktan etkilenen alanın mülkiyet değerinin %35'ini aşmaması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre mahkemece yukarıda belirtilen şekilde irtifak değer kaybının belirlenmesi, irtifak nedeniyle zarar gören ağaç varsa ayrıca ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken, bilirkişilerin irtifak ve ağaç bedeli toplamı üzerinden hesapladıkları irtifak değer kaybının düşük olduğu belirtilerek genel değerlendirmelerle 60 TL/metrekare üzerinden hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması,2-Mahkemenin acele el koyma dosyasında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile kamulaştırma bedel tespit ve tescil dosyasında saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bloke edilen kısmın davacıya talebi halinde ödenmesine karar verilmesi ,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.