Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6248 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4496 - Esas Yıl 2011





Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve duruşma istemi miktar itibariyle reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, kendisinin dava konusu taşınmazda en üst kat 2 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, bu bağımsız bölümün bakımsızlık nedeniyle çökme riski altında olduğunu ileri sürerek buranın onarım gideri olarak davalıların paylarına düşen 4.500,00'er TL. için icra takibi yaptığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini istemiş, yargılamanın devamı sırasında 28.05.2008 tarihli dilekçesinde davasını ıslah ederek; mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davacının bağımsız bölümünün yeniden imali için gereken giderin 35.000,00 TL. olduğu belirlendiğinden, davasına davalıların payına düşen 17.500 TL. için alacak davası olarak devam edeceğini bildirmiş, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davacıya ait bağımsız bölümün tabliye ve kolonlarının yıkılarak bu bağımsız bölümün yeniden imal edilmesi işlemi ile ilgili yapılacak giderlere davalıların 8.500,00'er TL. olarak katılmalarına karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin özellikle bilirkişi kurulu raporu ile ek raporun incelenmesinden; davacıya ait bağımsız bölümün tabliye ve kolonlarının yıkılarak dairenin yeniden inşa edilmesi gerektiği, ayrıca bina iki katlı ve ikiz bina olması sebebiyle alt kattaki ve bitişiğindeki dairelerin demir donatılarının ve beton mukavemetlerinin incelenmesi gerektiği, hasarın sebebinin uygun teknik koşullarda imalat yapılmaması, yapım esnasında standartlara uygun beton kalitesi kullanılmaması, sonrasında da yapılan betonun içerisine suyun geçişini engelleyecek izolasyon tedbirinin alınmaması olduğu, sadece tavanın yıkılarak yeniden yapılması ile problemin çözülemeyeceği, binanın tamamının imalat kalitesinin kontrolünün gerektiği, davacı dairesinin yeniden inşa bedelinin 35.000,00 TL. olduğu belirtilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19.maddesinin birinci fıkrasında "kat malikleri, anagayrimenkulün bakımını ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar", ikinci fıkrasında ".... ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre bilirkişi raporundaki tespitler de dikkate alınarak diğer bağımsız bölüm malikleri de davaya dahil edilerek binanın tamamının güçlendirilmesi gerekip gerekmediği, salt davacı dairesinin tabliye ve kolonlarının yıkılıp yeniden yapılmasının problemi çözüp çözmeyeceği, bunun anayapıya ve diğer bağımsız bölümlere bir zararı olup olmayacağı, bina statiğine olumsuz etkisi bulunup bulunmayacağı konularında yeniden oluşturulacak bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi, sadece davacı dairesinin tavan tabliyesinde yapılacak onarımın yeterli olacağı ve anayapıya zarar vermeyeceğinin anlaşılması halinde proje kapsamında yapılması gereken işlemler ve giderlerin hesap edilmesi anataşınmazın korunması, onarımı, ve bakımı işlerinin Kat Mülkiyeti Yasası'nın 35. maddesinin (d) bendi uyarınca yöneticinin görevleri arasında olduğu, yöneticinin bu işi kat maliklerinden toplayacağı avansla yapacağı dikkate alınarak, mahkemece, bilirkişinin saptadığı onarım maliyetinin kat maliklerinden avans olarak, Yasanın 20/b maddesi uyarınca toplanması, yapım masraflarının daha fazla olması durumunda kalan kısmın da kat maliklerinden alınması suretiyle onarımın gerçekleşmesi hususunda öncelikle varsa yöneticinin görevlendirmesi, bunun için yöneticiye uygun bir süre verilmesi yöneticinin bulunmaması veya yerine getirmemesi halinde davacının yetkili kılınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ve onarımın kim tarafından nasıl yapılacağı da belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.