Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6157 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5902 - Esas Yıl 2009





Dava dilekçesinde itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlunun ödemediği ortak gider ve aidat borcundan dolayı aleyhine yürütülen icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptalini, takibin devamını, icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiş mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; kat mülkiyetli anataşınmazda 2003-2004 yıllarına ait ortak gider ve aidat borçlarını ödemeyen davalı kat maliki S.. S.. ile kiracısı diğer davalı A.. Ö.. aleyhine icra takibine girişilip ödeme emri tebliğ edildiği davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, davacının bu kez Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, bu arada dava konusu bağımsız bölümün mülkiyetinin 02.11.2004 günü K.. G..'ne devredildiği, bu durumu öğrenenen davacının eski malik S.. S.. hakkındaki davasını atiye talik edip diğer borçlu kiracı hakkındaki davasına devam ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği ve bu hükmün kesinleştiği, davacının, bu dosyanın dayanağını teşkil eden İcra Müdürlüğündeki takip dosyasında yeni malik hakkında takip talebinde bulunmadan doğrudan doğruya ödeme emri tebliğ ettirdiği; K.. G..'nin ödeme emrinin iptali yerine icra takibine itiraz ettiği ve bunun üzerine yasal dayanağı olmayan bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İcra İflas Yasasının 58/2 fikrasına göre; takip talebinde, borçlunun adının, soyadının ve adresinin yazılması zorunludur. Takip talebinde adı ve soyadı yazılı olmayan borçlu K.. G.. adına ödeme emri çıkartılmasına yasal olanak bulunduğundan mahkemece, takip talebine dayanmayan icra takibine yapılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.