Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6056 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 5158 - Esas Yıl 2003





Dava dilekçesinde icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın açılmamış sayılması cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1- Davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın istek halinde görevli mahkemeye gönderilmesine 27.11.2002 tarihinde karar verilmiş, bu karar tebligatlardan sonuncusunun yapıldığı 14.1.2003 gününden itibaren 15 günlük temyiz süresinin sona erdiği 30.1.2003 tarihinde temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. HUMK.nun 193. maddesinde görevsizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli mahkemede tebligat yaptırmasının zorunlu olduğu ve bu karara karşı temyiz süresinin sona erdiği veya temyiz edilmiş ise Yargıtay'ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak 10 gün içinde yeniden dilekçe verilmesinin veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesinin gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağı öngörülmüştür. Somut olayda, yasanın bu hükmü uyarınca davacının, görevsizlik kararının temyiz edilmeden kesinleştiği 30.1.2003 tarihinde başlayan 10 günlük süre içinde 31.1.2003 günlü dilekçeyi verdiği anlaşıldığı halde mahkemenin yanılgıya düşerek kararın davacıya tebliğ edildiği 9.1.2003 tarihini başlangıç olarak 17.1.2003 günü kesinleştiğinin kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, 2- Dava sonunda, karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin Avukatlık Yasasının (değişik) 164/son maddesi hükmünün yorumlanmasında hataya düşülerek taraflar yerine doğrudan avukata ödenmesi şeklinde hüküm tesisi, 3- Avukatlık Yasasının 168. maddesinde yargı yerlerindeki işlemlerle, diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari haddini gösteren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin hazırlanacağı öngörülmüş olup bu ücrete avukatlık ücretinin dışında kalan katma değer vergisi uygulanacağına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Mahkemeler, yasa hükümleriyle bağlı olup yasada yer almayan bir hususu düzenleyen tarifeye göre karar vermeleri hukukun genel kurallarına aykırılık teşkil eder. Buna göre mahkemece salt Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde gösterilen vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yasada öngörülmeyen Katma Değer Vergisinin de bu ücrete eklenmesi yolunda hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.