Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5646 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4071 - Esas Yıl 2011





Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın adına tescilini istemiş, mahkemece; daha önce aynı konuda açılan davada davacı vekilinin davadan feragat etmesi nedeniyle davanın redle sonuçlandığı, bu ret kararının bu dava için kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Geri çevirme kararı üzerine dosya içerisine getirtilen aynı mahkemenin 2010/29 esas-122 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinden; Belediye Encümeninin 23.12.2009 günlü kararıyla dava konusu taşınmazın "uygulama imar planında yol ve Pazar alanına isabet etmesi" nedeniyle kamulaştırıldığı, kamulaştırmayı yapan idarece taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve davacı adına tescili için dava açıldığı, yargılama sırasında davacı vekilinin davadan vazgeçtiklerini belirtmesi üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve kararın 20.08.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Eldeki davada ise, dava konusu taşınmazın yine Belediye Encümeninin 12.08.2010 günlü kararıyla "uygulama imar planında yol ve Pazar alanına isabet etmesi" nedeniyle tekrar kamulaştırıldığı ve bu kamulaştırma kararına istinaden taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın adına tescili davasının açıldığı görülmüştür. Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere; her iki dava dosyasının dayanağını oluşturan kamulaştırma kararları farklı olup, daha önceki kamulaştırma kararına istinaden açılmış olan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili davasının feragat nedeniyle reddedilmiş olması daha sonra alınmış kamulaştırma kararına istinaden açılan davada kesin hüküm oluşturmaz. Bu sebeple mahkemece; gerekli araştırma yapılarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar vermek gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddi şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.