Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik adına tescili istenilmiştir. Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz İsteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kamulaştırılan taşınmazın kadastro tespiti sırasında belirlenen malikinin ölmüş olduğunun saptanması nedeniyle mirasçılarından salt Mustafa ve Durdu'ya karşı kamulaştırma bedelinin tespiti ve mülkiyetin idare adına tescili istemiyle açılmıştır. Yargılama sonunda mahkemece saptanıp bloke edilen bedelinin tapulumu tespit maliki Mustafa'nın mirasçılarına ödenmesine ve taşınmazın idare adına tesciline karar verilmiştir. Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 10. maddesi hükmüne göre tespit ve tescil istemiyle açılacak davalarda 7. madde uyarınca topladığı bilgilere göre taşınmazın malikinin veya onun öldüğünün anlaşılması halinde mirasçılarının tümünün hasım gösterilmesi suretiyle açılması; aynı Yasanın 18. maddesine göre de yapılan araştırmalar sonucunda taşınmaz malın kadastrosu yapılmasına rağmen kadastro mahkemesinde davalı olduğunun tespit edilmesi halinde taşınmaz mal üzerindeki mülkiyet çekişmesiyle ilgili davanın tüm taraflarının da davada taraf gösterilmesi ve buna göre taraf teşkili tamamlandıktan sonra kamulaştırma bedelinin tespiti ve bu bedelin mülkiyet çekişmesiyle ilgili davanın tüm taraflarının da davada taraf gösterilmesi ve buna göre taraf teşkili tamamlandıktan sonra kamulaştırma bedelinin tespiti bedelinin mülkiyet çekişmesi ile ilgili davanın sonucunda hak sahibi olduğuna mahkemece karar verilen kişinin başvurusu üzerine ödenmesi için bankada açtırılarak 3'er aylık vadeli hesaba yatırılmasına ve taşınmaz malın idare adına tesciline karar verilmesi gerekir. Somut olayda; kadastro tespiti ile ilgili dava dosyası içeriğinden dava konusu taşınmazın yapılan kadastro tespitine itiraz edildiği ve bu davanın halen derdest bulunduğu görülmüş, geri çevirme kararın üzerine getirtilen tapulama tutanağı tespit maliki Mustafa'ya ait aile nüfus kayıt tablosundan da adı geçenin yasal mirasçılarının sadece davalı gösterilen kişiler olmayıp, başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, tapulama tespit maliki Mustafa'nın tüm mirasçılarının saptanıp bunların ve de kadastro tesitine itirazla ilgili davanın bu davanın dışında kalan- tüm taraflarının davaya dahil edilmeleri için davacı idareye kesin önel verilip bu şekilde taraf teşkili tamamlandıktan, bedel tespitinin yöntemince yaptırılmasından ve bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın belli olacak hak sahibine ödenmek üzere idarece mahkemenin belirleyeceği bankaya 10. madde uyarınca 3'er aylık vadeli hesaba yatırtılması sağlandıktan sonra bu bedelin ilerde belli olacak hak sahibine ödenmesine karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın varlığı gözetilmeden ve de tespit malikinin sadece iki mirasçısı taraf gösterildiği halde bedelin tüm mirasçılarına ödenmesi biçiminde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu İtibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK' nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.7.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.