Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5614 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 3818 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Erzin Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/02/2009NUMARASI : 2008/32-2009/21Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan N.. A.. ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece yerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi kurulunca taşınmazın tarım arazisi olarak kabulü ile bu niteliğine göre değerlendirme yapılmış olması kural olarak doğrudur. Ancak; 1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (değerlendirme) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle değerinin belirlenebileceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Ayrıca, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında iklim koşulları, arazinin topografik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb.) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5, kuru tarım arazilerinde ise %6 alınmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunun birinci sayfasında taşınmazın sulama imkanı olduğu belirtildiği halde ikinci sayfasında ise susuz tarla olduğu belirtilmiş, mahkemece bu çelişki giderilmeden karar verilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın fiilen sulanıp sulanmadığı, sulanıyor ise kaynağı, suyun kendi doğal akışı ile mi taşınmaza ulaştığı, dereden sulanıyorsa bu suyun taşınmazın tamamının sulanmasında her mevsim için yeterli olup olmadığı, ayrıca dereden sulanamadığı zamanlarda taşınmazın ne şekilde sulandığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar araştırılmadan kapitalizasyon faizinin %6 alınması suretiyle değer belirlenmesi, 2-Davada kendisini vekille temsil ettirmiş olan davacı idare yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi, Doğru görülmemiştir. .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 25.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.