Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5537 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1238 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, ortak gider borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 2010 yılı Ağustos ayından 2011 yılı Temmuz ayına kadar (Temmuz ayı dahil) apartman giderlerini ödemediğini, yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile 2.597,72TL üzerinden takibin devamına, Kat Mülkiyeti Yasası gereğince aylık %5 gecikme zammı ve yasal faiz uygulanmasına, itiraz edilen miktar üzerinden %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Kat Mülkiyeti Yasasının 20. maddesinin ikinci fıkrası "... gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş (14.11.2007 - 5711/9. madde ile değişiklikten önce %10) hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir.Dosya içindeki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde davalının anataşınmazda bağımsız bölüm maliki olduğu ve davaya konu ortak gider borcunun 01.11.2009 tarihli kat malikleri kurul kararı ile kararlaştırıldığı, davalının söz konusu toplantıya katılarak muhalefet şerhi koyduğu, ancak 01.11.2009 tarihli kararda ortak gider miktarının tesbit edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle gecikme tazminatının başlangıcının tesbitinde dava konusu ortak gider bedelinin tesbitine dair evrakın ya da işletme projesinin davalıya tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu husus da belirlenemiyorsa icra takibi nedeniyle ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır. Mahkemece açıklanan hususta inceleme ve araştırma yapılmadan, davalının, kat malikleri kurulu kararının alındığı tarih esas alınmak suretiyle gecikme tazminatına hükmedilmesi,2-Davaya konu olan asıl alacağa yasal faiz işletilmesi gerekirken asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden (faize faiz işletilmesi sonucunu doğuracak şekilde) yasal faize hükmedilmiş olması,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.