MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, onaylı mimari projeye aykırılığın eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait 48 numaralı bağımsız bölümde onaylı mimari proje ve yönetim planına aykırı olarak kapattığı balkon kapatmanın kaldırılarak eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19.maddesinin birinci fıkrasında; kat maliklerinin anataşınmazın mimari durumunu titizlikle korumaya mecbur oldukları belirtildikten sonra ikinci fıkrada da kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı öngörülmüştür.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, özellikle bilirkişi raporu içeriğinden; davalıya ait 48 numaralı bağımsız bölümün salon balkonunun ön ve sol yan cephesine açılır kapanır hareketli ve sürgülü cam ile kapatıldığı, yapılan imalatın tasdikli mimari projede gözükmediği ve fiili durumun projeye uymadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişinin yerinde saptadığı sistem, Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği gibi sabit eser niteliğinde olup bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadan yapılamayacağı gibi balkonu kapatma malzemesinin saydam (cam) ya da ışık geçirmeyen nitelikte olması veya tek parçadan ya da birkaç parçadan oluşması, bina statiğini etkilememesi, çevreye zarar vermemesi sonucu değiştirmez. Saptanan bu durum karşısında balkonun projeye aykırı olarak kapatılması nedeni ile eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, imalatın balkon içinde kaldığı, ortak alan içinde bulunmadığı, mimari olarak sitenin genel görünümü ve estetiğini bozmadığı, görüntü kirliliği yaratmadığı gibi ana yapıya sabitleştirilmeksizin kolayla sökülüp takılabilir basit bir sisteme tabi olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğinc BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.