Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5319 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 13600 - Esas Yıl 2008





Dava dilekçesinde taşınmaz maldaki kat irtifakının sona erdirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava anataşınmaz üzerinde kurulmuş bulunan kat irtifakının sona erdirilmesi ve tapu kaydından terkiniyle taşınmazın paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkindir.Kat Mülkiyeti Yasasının kat irtifakının sona ermesini düzenleyen 49. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre kat irtifakına konu olan arsa üzerinde bu irtifakın kurulması sırasında verilen plana göre 5 yıl içinde yapı yapılmazsa, maliklerinden birinin istemi üzerine Sulh Hakiminin, gerektiğinde ilgilileri de dinleyerek duruma göre kat irtifakının sona ermesine veya belli bir süre için uzatılmasına karar vermesi gerekir.Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporu içeriğinden dava konusu edilen 2174 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 1998 yılında kat irtifakının kurulmuş olmasına karşın, bu irtifakın kurulması sırasında taşınmaz maliklerinin muvafakatını ve belediyenin onayını taşıyan mimari projeye uygun olarak yapının, Kat Mülkiyeti Yasasının yukarıda değinilen 49. maddesi hükmünde öngörülen 5 yıllık süre içerisinde yapılıp tamamlanmadığı gibi mevcut yapının da sözü edilen projeye aykırılık oluşturduğu, projesine uygun duruma getirilmesi konusunda ise kat irtifak hakkı sahiplerinin uzlaşmaya varamadıkları, projenin uygun duruma getirilmesinin olanaksız olduğu ve dolayısıyla mahkemece irtifak hakkı sahiplerine belli bir süre verilmesinin de sonucu değiştirmeyeceği anlaşıldığından, böylece anılan yasa maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kat irtifakının sona ermesine ve son fıkra uyarınca kat irtifakının tapu kütüğündeki kaydının silinmesine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.