MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava ve birleşen dava dilekçesinde,... Mahallesi, 6385/2, 6387/1, 6388/1, 6388/3, 6389/1, 6390/1 ve... Mahallesi 6407/1, 6408/3, 6409/1, 6410/1, 6412/1, 6408/2, 6400/12 parsel sayılı taşınmazların Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılar adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince, kamulaştırılan taşınmazın arsa olarak kabulü halinde, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekir.Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın olması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzüölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması gereklidir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazların dava tarihi itibarıyla imar uygulaması görmüş ve %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesilmiş imar parseli, emsal alınarak incelenen ... Mahallesi 1792 ada 19 parsel sayılı taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla kadastro parseli niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmazlar ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer nitelikleri taşımayan 1792 ada 19 parselin satışının somut emsal alınarak belirlenen m² değerine %40 oranında düzenleme ortaklık payı karşılığı miktar ilave edilerek değer belirlenmiştir. Açıklanan hususlara göre Bursa gibi büyük şehirlerde özellikleri itibarıyla dava konusu taşınmazlara daha yakın konumda ve değerlendirme tarihine yakın ve dolayısıyla daha uygun emsal taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazlar ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer nitelikleri taşımayan 1792 ada 19 parselin satışının somut emsal alınarak eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde değer tespiti doğru değildir. Mahkemece, tarafların vereceği ya da re'sen getirtilecek kayıtlar üzerinden yukarıda açıklanan ilkelere uygun taşınmaz satışları araştırılarak emsal olabilme niteliklerine uygun bulunanlar tespit edilip bu emsallerin 11.maddenin (d) bendinde öngörülen vergiye esas olmak üzere ilgili belediyelerce belirlenen bulundukları cadde veya sokak için değerlendirme tarihindeki asgari m² değerleri getirtildikten ve bunların imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren, bu emsallere göre ayrıntılı olarak karşılaştırma yapan ek bilirkişi kurulu raporu alınarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece tüm bu hususlara riayet edilmeksizin düzenlenen rapor doğrultusunda hüküm kurulması, 2-Dosya içerisine getirtilen tapu kaydına göre davaya konu taşınmazlardan 6389 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 195,36 m² si üzerinde TEK lehine eski irtifak hakkı mevcut olup, bu irtifakın dava konusu taşınmazda meydana getireceği kaçınılmaz değer kaybının dikkate alınmaması, 3-Mahkemece tespit edilen ve (daha önce acele el koyma kararı ile davalılara ödenen meblağlar düşüldükten sonra) davalılar adına bankaya yatırılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalılara ödenmesine karar verildiğine göre dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken, faizin hangi tarihe kadar uygulanacağının kararda gösterilmemesi, Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.