Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5003 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 4903 - Esas Yıl 2009





Dava dilekçesinde, hakim müdahalesi ve davalının tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, kat maliki E.. K..'un B-Blok 7 nolu bağımsız bölümünde oturan kardeşi davalı T.. A..'ın diğer bağımsız bölümlerde oturanlara rahat vermeyen ve huzur bozucu davranışlar sergilediği her gün öğleden sonra bali kokladığı ve kendini kaybedecek derecede sarhoş olup sürekli bir biçimde etrafa bağırıp çocukların korkmasına neden olduğu ileri sürülerek, Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmü uyarınca diğer kat maliklerini rahatsız ve huzursuz eden davalının belirtilen bağımsız bölümden tahliyesi ile siteden uzaklaştırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirlerini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu Yasada kat maliklerinin borç ve yükümlerine ilişkin olan hükümler bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir biçimde sürekli olarak yararlananlara da uygulanır. Anılan Yasanın 33. maddesi hükmüne göre de kat maliklerinden birinin ya da başka bir nedene dayanarak devamlı bir biçimde yararlanan kimsenin borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri ana taşınmazın bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim ilgilileri dinledikten sonra bu Yasaya ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa genel hükümlere ve hakkaniyet kurallarına göre derhal kararını verir ve bunun tespit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi gereğini ilgiliye tefhim ve tebliğ eder. Belirlenen süre içinde hakimin kararının yerine getirilmemesi durumunda ve bu yolda bir başvuru söz konusu olduğunda ise, maddenin son fıkrasında yazılı olan cezai yaptırım uygulanacaktır. Özetle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 18. ve 33. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; bağımsız bir bölümde oturanın diğer bağımsız bölümde oturanlara rahatsızlık vermesi durumunda o kişinin ya da kişilerin bağımsız bölümden tahliyesinin anılan madde hükümlerinde öngörülmediği bu hususun ancak 24. maddede düzenlenen yasal işler için geçerli olduğu anlaşılacaktır. Rahatsız edici kullanımın önlenmesi için mahkemece saptanacak olan önlemlerin alınması ve bu önlemlerin belirlenen süre içerisinde yerine getirilmemiş olması durumunda ise 33. maddenin son fıkrasındaki yaptırımın uygulanması gerekecektir ki yanlar arasındaki uyuşmazlık henüz o aşamaya da gelmiş değildir. Somut olayda, davalı kat mülkiyetli anataşınmazın B-Blok 7 nolu bağımsız bölümünden sürekli bir biçimde yararlanan kişi konumunda olup, davada bu kişinin diğer bağımsız bölümlerde oturanlara rahatsızlık verdiği ve huzursuzluk yarattığı ileri sürülmekte, bu olgu toplanan kanıtlarla, özellikle dinlenen tanık anlatımlarıyla saptandığına göre mahkemece davalının sözü edilen rahatsızlık verici ve huzursuzluk yaratıcı eylemlerine son vermesi konusunda gerekli uyarının yapılmasına hükmetmesi ve ilgiliye tefhim ve tebliğ ile yetinilmesi gerekirken davalının bağımsız bölümden tahliyesi ile siteden uzaklaştırılması yolunda hüküm kurulmuş olması yasaya ve yönteme aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.