Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4944 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3571 - Esas Yıl 2008





Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı Havva'nın ölen kocasının soyadı olan P... soyadını kullanmasından men edilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Havva vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkili Necati'nin oğlu Fevzi'nin 13.07.1997 tarihinde ölmesinden sonra Fevzi'nin eşi Havva'nın başka bir erkekle gayrıresmi yaşadığını ve ölen kocasından maaş aldığını ileri sürerek, davalı Havva'nın, P... soyadını kullanmasının önlenmesi ile bu soyadın nüfustan silinmesine karar verilmesini istemiştir, Mahkemece davanın kabulü ile davalı Havva'nın P... olan soyadını kullanmasının önlenmesine, kocası hanesindeki kaydının kapatılarak baba hanesine döndürül meşine hükmedilmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı Havva'nın Fevzi ile 26.04.1988 tarihinde evlendiği, evlilik birliği içinde Gökhan ve G.Şayan adlı çocuklarının olduğu, Fevzi'nin 13.09.1997 tarihinde ölümü ile Havva'nın dul kaldığı ve henüz başka bir kişi ile resmen evliliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın evlenmekle kocanın soyadını alır. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 67. maddesi hükmüne göre de, kocası ölen kadın, yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Ancak, kendisinin yazılı istemde bulunması durumunda bekarlık hanesine dönerek, bekarlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir. Sözü edilen madde hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere, kocası ölen kadın, kendi istemi iie bekarlık soyadını almadıkça veya haklı nedenlere dayanarak soyadının değiştirilmesini isteyip bu yolda mahkemece karar verilmiş olmadıkça, ölen kocasının soyadını taşımayı sürdürür. Kocası ölmekle dul kalan kadının kendisi dışında üçüncü kişilerin onun soyadının değiştirilmesi konusunda dava açma hakları ve doiayısı ile aktif husumet ehliyetleri yoktur. Somut olayda dava, Havva'nın ölen kocasının soyadını kullanmasının önlenmesi ve bu soyadının nüfustan silinmesi davasını kendi adına asaleten, torunları Gökhan ve G.Şayan adına vesayeten açmış bulunan Necati adlı kişinin böyle bir davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine hükmedilmesi gerekirken, davaya bakılarak işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.