Dava dilekçesinde bağımsız bölümden geçişe izin verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:Davada, anayapının bozuk olan ortak terasının onarılmasının davalı tarafça engellenmesinin önlenmesi ile gerekli onarımın yapılmasının sağlanması istenilmiştir. Mahkemece, davalı B…….. yönünden davanın kabulüne, Levent yönünden ise davacının bu davalı yönünden davayı atiye terk ettiğinden hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş; kararı salt davalı L.... vekili temyiz etmiştir.Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden; özellikle 20.07.2006 günlü yargılama tutanağı içeriğinden, davacı vekilinin davalı L.... hakkındaki davayı atiye terk ettiğini söylemesi üzerine adı geçen davalının vekilince atiye terki kabul etmediğini, davayı takip ettiklerini açıkça bildirmiştir.HUMK'nın 185. maddesinin 1 nolu bendine göre davalının rızası olmaksızın davacı davasından sarfınazar edemez. Somut olayda, davalı L..... vekili, hakkındaki davadan davacının vazgeçmesini (sarfınazar etmesini) açıkça kabul etmediğini ve davayı takip ettiğini bildirdiğine göre bu davalı yönünden de davaya bakılıp, toplanan kanıtlarla oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, HUMK'nın 185. maddesinin 1. bendi hükmü gözardı edilerek davanın atiye bırakıldığı gerekçesiyle işin esası hakkında hüküm kurulması yerine, bir karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.