MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/09/2013NUMARASI : 2012/932-2013/619 Dava dilekçesinde ve birleşen dava dilekçesinde, projeye aykırılığın eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili asıl davada ve birleşen 2013/187 Esas 2013/233 Karar sayılı dosyada davalılardan E.. G..'nün ve N.. G..'nün dava konusu taşınmazın maliki olduğunu, davalı Oya'nın ise kiracı olduğunu, davalıların binanın caddeye bakan kısmı ile caddeye göre sağ tarafta kalan kısmın üst katta yapılmış olan çıkma bölümünün bahçedeki ortak alan mahiyetindeki 20 m²'lik alanın iz düşümünü dükkanın uzantısı haline getirdiklerini, duvar örmek pencere ile kapatmak suretiyle diğer maliklerin yararlanmasına engel olduklarını, bodrum kattaki ortak alan mahiyetindeki 30 m²'lik depoyu dükkanın mutfağı ve kileri olarak değiştirdiklerini, ön cephede 80 m² alanındaki bahçeye iki yanına kısa duvar örmek, duvarların üzerine camlar yerleştirmek, alanın üzerini tente ile kapatmak ve ortak alana masa, sandalye konulmak suretiyle kat maliklerin yararlanmasına engel olduklarını beyanla, davalıların ortak alana yaptıkları işgallere son verilmesini, değiştirilen alanların eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Dava konusu bağımsız bölümün tapuda dava dışı V.. G.. ve D.. G.. adına kayıtlı olup, anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulduğu, davalıların davaya konu bağımsız bölümlerde intifa hakkı sahibi ve kiracı oldukları anlaşılmaktadır. Yargıtay uygulamalarında, dava konusu edilen bağımsız bölümde tapu maliki ile birlikte oturan veya bu bağımsız bölümden faydalanan kimselere karşı açılan davada, usul ekonomisi ve verilecek karardan hukuku etkilenecek olan tapu malikinin de davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanması kabul edilmektedir. Mahkemece, adı gecen tapu malikinin de yöntemince davaya dahil edilmesi ve ondan sonra işin esasına girilip tüm delillerin toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.