Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4475 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1537 - Esas Yıl 2011





Dava dilekçesinde icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; kat irtifaklı anataşınmazdaki B blokta bulunan bağımsız bölümler maliki olan davalının ortak gider borcunu ödemediğini, bu nedenle hakkında icra takibine girişildiğini, yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek haksız itirazının iptalini, %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiş, mahkemece B bloğun yönetiminin ayrı olduğu ve davalıdan ortak gider talep edilmesinin iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; B blokun 15 adet bağımsız bölümden oluşup tamamının malikinin davalı olduğu, bunlardan 10 adet bağımsız bölüm için ortak gider ve aidat borcunun ödenmemesi sebebiyle davalı aleyhine icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır. Birden fazla bloktan oluşan anataşınmazda sadece bir blokla ilgili giderlerden o blok malikleri sorumlu olup, tüm blokların ortak yerleriyle ilgili giderleri ise 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 20. maddesi gereğince anataşınmazdaki tüm kat malikleri ödemekle yükümlüdür. Somut olayda anataşınmazın (B) blokunda birden fazla bağımsız bölümün maliki olan davalının ödememekte direndiği borç, bütün siteyi ilgilendiren ve sitenin ortak alanlarının bakım vs. gibi gereksinimlerini karşılamak için ödenmesi gereken ortak gider ve aidat borcudur. Buna göre 05.08.2007 tarihli anataşınmazın kat malikleri kurulu toplantısında ortak giderler için 50 TL aidat belirlendiği, bu giderlerden davalının da sorumlu olduğu gözönönde bulundurularak tüm deliller toplanıp davalının borçlu olduğu miktar kesin olarak belirlenip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.