Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4386 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 3474 - Esas Yıl 2003





Dava dilekçesinde ortak alana konulan mazot deposu, hidroforlu su deposu ve güneş enerjisi sisteminin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın su deposu ve mazot deposu yönünden kabulü, güneş enerjisi sistemi yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı Cazibe vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalıların mimari projeye aykırı olarak çatıya güneş enerjisiyle ısıtma sistemi kurduklarını, sistemin su kaçırması nedeniyle davacının üst kattaki dairesinin zarar gördüğünü ileri sürerek, bu sistemin kaldırılmasını istemiştir. Bilirkişi tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, sistemin tekniğine uygun yapıldığı ve su sızıntısı olmadığı, bu nedenle davacı dairesine ve ana binaya bir zarar»» olmadığı belirtilmiş, mahkemece de sistemin davacı dairesine ve ana binaya zarar vermediği, estetiği bozmadığı ve arsa payı ile orantılı olduğundan bahisle bu taleple ilgili davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, projesinde bulunmasa dahi diğer kat maliklerinin muvaffakatı alınmaksızın çatı veya terasta güneş enerjisi ile ısınma sisteminin kurulmasına; tesisatın ait olduğu bağımsız bölüm malikinin arsa payına tekabül eden orandan fazla bir alanı kaplamaması, tekniğine uygun olarak inşa ve monte edilmiş bulunması, zarar verici durumların giderilmesi için her türlü önlemin alınmış bulunması, ana binadaki bütün kat maliklerinin her birisinin bu yerlerde güneş enerjisi kurmaları halinde yeterli alanın mevcut bulunması ve bu tesisatların ana binanın taşıyıcı sistemine zarar vermemesi ve arıza olduğunda binaya ve diğer bağımsız bölümlere gelebilecek bir zararın önlenmesi konusunda gerekli tedbirlerin alınmış olması kaydıyla izin verilmekte ve bu şartların hatalı veya eksik yerine getirilmesinden yada bakım ve onarımın aksatılması sonucu zarar verici eksiklik veya arızanın ortaya çıkması halinde de, mahkemece, bu hususta bilirkişi tarafından belirlenecek yanlışlık veya eksikliklerin giderilmesine ve gerekli önlemlerin alınmasına, karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, bilirkişinin yerinde yaptığı inceleme sonucu düzenlenen raporda çatıda, davalının kurduğu sistemin tekniğine uygun yapıldığı, herhangi bir su kaçağına rastlanmadığı açıklanmış ise de, ana yapıda ki tüm bağımsız bölümler için çatıda sistem kurulduğunda yeterli alanın mevcut olup olmadığı ve binanın taşıyıcı sisteminin zarar görüp görmeyeceği hususuna yer verilmemiştir. Ayrıca, mahkeme kararında davalı tarafından yapılan sistemin işgal ettiği alanın arsa paylarını aşmadığı belirtilmiş ancak, bu husus bilirkişi raporunda yer almadığı gibi ölçüm ve hesaplamayı gerektiren bu teknik konuda hakimin vardığı sonucun dayanağı da kararda gösterilmemiştir. Bu durumda mahkemece, ana yapıda ki bütün bağımsız bölümlerin her birisi için çatıda güneş enerjisi sistemi kurulması halinde binanın taşıyıcı sisteminin (statiğinin) zarar görüp görmeyeceği hususu ile davalıların kurduğu sistemin işgal ettiği alanın, malik bulundukları bağımsız bölümün arsa paylarına çatıda isabet eden alanı aşıp aşmadığının bilirkişiye mahallinde yeniden incelettirilip ek rapor alınmalı ve tüm koşulların gerçekleştiğinin anlaşılması durumunda da oluşacak duruma göre karar verilmelidir. Bu hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazıtı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.