Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4352 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19664 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/04/2013NUMARASI : 2010/476-2013/161Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 17. maddesi gereğince taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av.H.. H.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılar adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, Bodrum Sazköyü 911 nolu parselin 2224 m²'sinin davacı idare tarafından kamulaştırıldığını, taşınmazın kamulaştırma bedelinin 09.02.1993 tarihinde 629 sayılı ödeme evrakı ile o tarihteki tapu kayıt maliki M.. Ö.. adına ödendiğini, noter vasıtasıyla yapılan tebligat tarihinden itibaren yasal süresi içinde bedel artırma davası açılmadığı için bedel ve kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, ancak taşınmaz maliki tarafından idare adına tapuda rızaen ferağ işleminin yapılmadığını, kamulaştırılan kısmın halen M.. Ö.. adına kayıtlı olduğunu belirterek, taşınmazın kamulaştırılan kısmının hazine adına hükmen tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 30.07.1992 tarihli kamulaştırma kararı ile dava konusu taşınmazın 2224 m²'sinin davacı idare tarafından kamulaştırıldığı, malike noter kanalıyla tebligat yapıldığı ve kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedelin kısıtlamasız bir şekilde bankaya yatırıldığı, açılan herhangi bir bedel artırımı davasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre tamamının yüzölçümünün 27500,00 m² olmasına rağmen kadastro tespiti sırasında hatalı ölçüm yapıldığı, gerçekte taşınmazın 27400,25 m² olduğu ve tapu kaydındaki miktardan 99,75 m² eksik bulunduğu, bu nedenle de kamulaştırma planına göre kamulaştırılan kısmın 2189,52 m² olduğu belirtilmiş, mahkemece bu raporlar doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile kamulaştırma bedeli olarak bloke hesabına yatırılan bedelin davalılara ödenmesine, taşınmazın raporda D harfi ile gösterilen 2189,52 m²'lik alandaki tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Kamulaştırma kararında dava konusu taşınmazın 2224 m²'sinin kamulaştırıldığı ve kıymet takdir komisyonunca da bu yüzölçümü üzerinden hesaplama yapılıp, belirlenen bedelin tapu maliki adına yatırılmış olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece kamulaştırma kararında ve planında gösterilen 2224 m²'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermek gerekirken, tecviz hatası kapsamında kalan eksik yüzölçümünün kamulaştırılan ve kamulaştırılmayan kısımlara orantılanması suretiyle hatalı değerlendirme yapan bilirkişi raporlarına dayanarak eksik tescile karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.