Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4350 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20139 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 4. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2012/298-2013/723Dava dilekçesinde, yönetim planının ortak giderlerin paylaştırılmasına ilişkin maddelerinin iptali, 26.11.2011 tarihli kararın yok hükmünde olduğunun ve 3.. parsel temsilciler kurulu kararlarının geçersiz olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılar vekili Av.H.. T.. ve aleyhine temyiz olunan davalı vekili Av.E.. Ç.. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDava, birden çok parsel üzerinde kurulu bulunan sitede, site yönetim planının ortak giderlerin paylaştırılmasına ilişkin maddelerinin iptali, 26.11.2011 tarihli kat malikleri kurulu kararının yok hükmünde olduğunun ve 396 parsele ilişkin temsilciler kurulu kararlarının geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın taraf teşkili sağlanamaması sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile tapu kayıtlarının incelenmesinden; dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup, Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 Sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanunu'na eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir.Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece; asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.