MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat, davacının borçlu olmadığının tespiti ve 5 yıllık kat malikleri kurul kararları ile yönetim kararlarının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazda eski ve mevcut yönetimin keyfi tutumda bulunduklarını, apartmana ait paraların bankalarda faizde değerlendirilmediği, harcamaların kat maliklerine tebliğ edilmediği, mantolama işinin usulsüz yapıldığı gibi sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; dava konusu taşınmazın işletme planları ve belgelerinin incelenmek suretiyle dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık zaman dilimi içerisindeki hukuka aykırı kat malikleri kurulu ve yönetim kurulu kararlarının iptali, davacıya verilen zararların tespiti ile mantolama işi, sıcak su parası ve hatalı tesisat, yangın ve apartman parasının faizde değerlendirilmemesi sebebiyle oluşan 3.600.00 TL zarar ile uğradığı manevi zarardan dolayı 2.500.00 TL'nin davalı yönetimden tahsilini ve davacının herhangi bir borcu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'na göre taşınmazın herhangi bir bağımsız bölümünde kira akdine veya diğer bir sebebe dayanılarak oturan kimselerin kullanım hakkından dolayı meydana gelen olumsuzluklardan etkilenmesi halinde tıpkı kat malikleri gibi bu durumu dava etmek hak ve yetkisine sahiptir.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacının anataşınmazda kat maliki olmadığı, eşinin kat maliki olduğu, kendisinin yönetimin işlemleri sebebiyle zarara uğradığını iddia ettiği anlaşılmıştır. Kat maliki olmayan davacı ancak yöneticinin usülsüz işlemleri nedeniyle bizzat bağımsız bölümünde zarar oluşur ise ancak bu zararın tazminini isteyebilir . Bunun dışında dava açma hakkı ancak kat malikine aittir. Mahkemece açıklanan nedenler gözönünde bulundurularak anataşınmazda kat maliki olmayan, davacının bu davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin olmadığı gözetilerek davanın aktif husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.