Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 421 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19882 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin fazi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava ve birleşen dava davacı vekilleri ile asıl dava ve birleşen dava davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Asıl dava ve birleşen dava dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece, dava konusu 212 ada 45 parsel sayılı taşınmaz hakkında kamulaştırma yapıldığı, İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/437 esas 1977/364 karar sayılı ilamı ile Kamulaştırma Kanununun 16.maddesi uyarınca tescil kararları verildiği belirtilerek, 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Geçici 7. madde uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırılmalarda tebligatların usulüne uygun yapılmış ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmış sayılacağının hükme bağlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 7. maddesinde "31.08.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlak Kanununun 16 ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanununun mülga 16 ve 17. maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır. Bu kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulmaz, kamulaştırmaya ve bedeline karşı itiraz davaları açılamaz, açılmış ve devam eden davalar bu madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır" şeklinde yer alan düzenleme 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak 14.09.2015 tarihinde yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 günlü 2013/95 Esas 2014/176 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden bu gerekçeyle asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.