Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4160 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 10782 - Esas Yıl 2008





Dava dilekçesinde gaile fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması bir kısım davacılar ve müdahiller vekilleri tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Davada, davacıların ve davaya katılanların 1063 tarihli Ali Efendi Oğulları Mehmet, Kalender ve Ahmet Vakfı'nın gailesine (gelir fazlasına) hak kazanan vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir.Davanın temel dayanağını oluşturan 1063 tarihli vakfiyede, gaile faz-lasının batın şartı (ön batında evlat varken sonraki batında bulunan evladın gaile almaya hak kazanamaması koşulu) ile erkek evlada, erkek evladın sona ermesi (münkariz olması) durumunda kız evlada bırakıldığının öngörülmüş bulunması karşısında -dosya kapsamından henüz erkek evladın sona ermediği anlaşılmakla- kız evladı konumundaki davacıların gaileye hak kazanan vakıf evladı olduklarının tespiti istemlerinin reddinde bir isabetsizlik yoktur.Ayrıca, dosyadaki yazılara, kararın dayandışı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere göre diğer temyiz itirazları da yerinde değildir.Ancak;Yukarıda açıklandığı üzere vakıfnamede gaile fazlasının batın şartı ile erkek evlada bırakıldığı gözetilerek, "gaile fazlasına hak kazanan vakıf evladı olduklarının tespitine" karar verilenler arasında batın farkı olup olmadığı açıkça belirlenmeden, yetersiz araştırma ve eksik inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.Mahkemece yapılacak iş; dosyadaki nüfus kayıtları ile bilirkişi rapor-larına ve bunlara ekli soyağacı çizelgelerine göre ön batında bulunan erkek evlat saptanıp bunların davasının kabulüne, sonraki batında erkek evlat varsa onlara ilişkin davanın reddine karar vermek olmalıdır.Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 14.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.