Dava dilekçesinde ortak yere kurulan GSM baz istasyonunun kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.Davada anataşınmazın ortak yerinin GSM (cep telefonları) sisteminin kurulması için kiraya verildiği, davalı-kiracı T... İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından bu sistemin kurulduğu ve bunun anataşınmazda oturanların sağlığı yönünden tehlike oluşturduğu ileri sürülerek, Kat Mülkiyeti Yasası'nın 16. ve özellikle 45. maddeleri uyarınca, ortak yere GSM sistemi kurulması yoluyla yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmiştir.Kat Mülkiyeti Yasası'nın 45. maddesi hükmüne göre, anataşınmazın bir hakla kayıtlanması veya anayapınm dış duvarlarının, çatı veya damının (ortak yerlerin) kiralanması gibi önemli yönetim işleri ancak tüm kat maliklerinin oybirliğiyle verecekleri karar üzerine yapılabilir. Somut olayda dava konusu edilen ve GSM sisteminin kurulduğu alanın anataşınmazın ortak yeri olduğunda ve buranın kiraya verilmiş bulunduğunda tartışma yoktur. Sözü edilen ortak yerin davalı şirkete kiralanması konusunda anataşınmazdaki tüm kat maliklerince ve oybirliğiyle alınmış bir karar da bulunmamaktadır. Ortak yerin GSM sistemi kurulmak üzere kiralanması konusunda yapılan kira sözleşmesinden sonra, bu sözleşme uyarınca kiracıdan alınan kira paralarının yönetici tarafından vadeli mevduat olarak değerlendirilmesi yolunda yöneticinin yetkili kılınmasına ilişkin 11.05.2003 günlü kat malikleri kurulu kararı niteliği ve içeriği gözönünde tutulduğunda, bu karardan önce eldeki davayı açan davacı kat maliki Ersin'in böyle bir kiralama işlemine ve dolayısıyla ortak yere GSM sisteminin kurulmasına onay verdiği anlamına gelmez; böyle bir davayı açma hakkını ortadan kaldırmaz ve açtığı davada kötüniyetli olduğu da söylenemez.Yukarıda değinilen esaslar, anılan yasa maddesi hükmü çerçevesinde birlikte değerlendirildiğinde, davanın Halim dışındaki davalılar yönünden kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.