Dava dilekçesinde, projeye aykırı biçimde yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesi, meskenin işyeri olarak kullanılmasının önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı kat maliki Canan dava dilekçesinde, 3 nolu bağımsız bölüm malikinin mesken nitelikli bağımsız bölümü işyeri olarak kullanılmak üzere kiraya verdiğini, bu bağımsız bölümün dış cephesine reklam levhası astığını, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12 ve 14 nolu bağımsız bölüm maliklerinin bu bağımsız bölümlerin balkonlarını alüminyum doğrama ve camekanla kapattıklarını, ayrıca davalılarca sığınağın kapıcı dairesine katıldığını, ortak kalorifer yakıt deposunun bulunduğu yerden kaldırılarak buraya su sayaçlarının konulduğunu, 8, 9, 10 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin birbirine bağlantılı ara duvarlarının kaldırıldığını ileri sürerek sözü edilen ve özetlenen dilekçede değinilen projeye aykırılıkların giderilmesi ve eski hale getirilmesi ile davalıların belirtilen müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara özellikle yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğine ve yasal gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Bilirkişi tarafından incelenen hükme konu edilen 3 nolu bağımsız bölümün tapuda mesken olarak gösterildiği, buranın emlak bürosu olarak kullanıldığı konusunda tartışma yoktur. Kat Mülkiyeti Yasasının 24. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre tapuda mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümde işyeri açılabilmesi ancak anataşınmazdaki tüm kat maliklerinin oybirliği ile vereceği kararla olanaklıdır. Somut olayda dava konusu edilen ve tapuda mesken niteliği ile kayıtlı bulunan 3 nolu bağımsız bölümde işyeri açılabilmesi için tüm kat maliklerince verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Davacının sözü edilen bağımsız bölümün mesken niteliğine dönüştürülmesi için davayı açtığı tarihte (5.8.2004) böyle bir karar bulunmamaktadır. Davanın yargılaması sırasında kat malikleri kurulunun 1.3.2005 günlü toplantısında (2) numaralı bağımsız bölümün kiracısı Ender Demir'in burayı emlak bürosu olarak kullanmasına karar verilmiş ise de bu karar, tüm kat maliklerinin oybirliği ile değil oy çokluğu ile alınmıştır. Davacı kat maliki kararın altına "5. madde dışında diğer maddeleri kabul etmiyorum" biçiminde bir şerh koymuş ise de yargılamanın 16.3.2006 günlü oturumunda kendisinin kat malikleri kurulunun 5. maddesini kabul etmediğini, diğer maddeleri kabul ettiğini, ancak şerhin yanlış yazıldığını belirtmiş, bu konudaki davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne karar verilmesini istemiştir. Açıklanan tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde işyeri olarak kullanılan meskenin eski hale dönüştürülmesi için dava açan davacının böyle bir davanın yargılamanın sürdüğü aşamada kat malikleri kurulu toplantısında o bağımsız bölümün emlak bürosu olarak kullanılması konusunda olumlu oy kullanması işin niteliğine ve yaşamın olağan akışına aykırıdır. Nitekim davacı bu hususu yukarıda değinilen oturumda açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır. Kaldı ki 1.3.2005 günlü kat malikleri kurulu kararı incelendiğinde; bu kararın 5 numaralı bendinde aynen "Daire 2 kiracısı Ender 'in bulunduğu daireyi emlak bürosu olarak kullanmasına karar verilmiştir." denildiği, kararın altına 2 nolu bağımsız bölüm maliki Sare vekili olarak (kiracısı) Ender 'in imzaladığı, 3 nolu bağımsız bölüm maliki Mediha'in de bu karara kendisinin oy kullandığını, öte yandan davacının dava dilekçesinde tapuda Sare adına kayıtlı 2 nolu bağımsız bölümün dava konusu edildiği, buna karşın yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda iki nolu bağımsız bölümle ilgili herhangi bir inceleme ve araştırma da yapılmadığı gibi davalılardan Ender'in aynı zamanda 3 nolu bağımsız bölümün de kiracısı olup olmadığının saptanması yolunda herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenler göz önünde tutulmadan yeterli araştırma ve inceleme yapılıp durum açıklığa kavuşturulmadan yerinde olmayan gerekçe ile 3 nolu bağımsız bölümle ilgili kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 01.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.