Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3788 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 2696 - Esas Yıl 2004
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece beş kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup taşınmazı tarım arazisi olarak değerlendiren dördüncü ve beşinci bilirkişi raporuna göre taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmuş ise de sözü edilen raporlar hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin f bendi hükmü gereği tarım arazilerinde değerlendirme, taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre yapılır. Net gelir ise, taşınmazın sulu veya kuru olması durumuna göre çevrede ekilmesi mutad olan ürünlerin münavebesi uygulanarak bulunur. Yukarıda açıklandığı üzere elde edilen net gelire uygun kapitalizasyon faizi uygulanarak sonucuna varılır. Bu esaslardan hareket edildiğinde; 1- Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında taşınmazın susuz tarla olarak getirebileceği net gelir hesap edilerek değerinin bulunduğu açıklanmış ise de yine aynı raporlarda taşınmazın sulama imkanının bulunduğu, sulama suyunun şehir şebekesinden elde edilen boru sistemi ile sağlandığı belirtilmiştir. Yargıtay uygulamalarına göre şehir şebekesinden sulama yapılması taşınmaza sulu tarım arazisi vasfı kazandırmamaktadır. Taşınmazda çevredeki dere, çay, kuyu, kanal vb.den sulama yapılıp yapılmadığı, fiilen sulama yapıldığı takdirde yeterli olup olmadığı, ne kadar bölümünün sulanabildiği hususu saptanmadan ve raporlardaki vasıfla ilgili çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2- Kıymet takdir komisyonu raporunda taşınmazda sera bulunduğuna dair bilgi olmadığı gibi davacıların da bu konuda maddi hata talebi bulunmadığı gözetilerek taşınmazın açık tarım arazisi niteliğine göre değerinin belirlenmesi gerekirken seracılık koşulları dikkate alınarak değer belirlenmesi, Doğru görülmemiştir. Mahkemece taşınmazın sulu veya susuz tarım arazisi vasfı belirlenerek, belirlenen niteliğine göre uygulanan ürün münavebesi ve bu ürünlere ait verilere ilişkin bilgiler Tarım İlçe Müdürlüğünden getirtildikten sonra taşınmazın açık tarım arazisi olduğu da gözetilerek değerinin belirlenmesi için dördüncü ve beşinci bilirkişi kurulundan ek raporlar alınmalı ve alınacak raporlar doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.