Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3579 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8057 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde; davalı ile evlilik dışı ilişki yaşadıklarını, bu ilişki sonucu küçük ...’in doğduğunu, ancak davalının hiç ilgilenmediğini ileri sürerek davacının doğum öncesi ve doğum sonrası yaptığı giderler için 50.000 TL maddi tazminat ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle 50.000 TL manevi tazminat istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 1-Maddi tazminat talebine ilişkin olarak;4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesine göre; ana, babalık davasıyla birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerini, doğumdan önceki veya sonraki altışar haftalık geçim giderlerini, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebilir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, Türk Medeni Kanununun 304. maddesinde düzenlenen ananın mali haklarına yönelik maddi tazminat istemine ilişkin olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığından davanın aile mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerekir. Bu durumda, görevli mahkeme aile mahkemesi olduğundan aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekirken asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,2-Manevi tazminat talebine ilişkin olarak;Davacı ile davalının aralarındaki gönül ilişkisi nedeniyle rızaya dayalı olarak cinsel ilişkide bulundukları yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacı yararına manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarının hukuka aykırı bir fiille zedelenmiş olması zorunludur. Aralarındaki cinsel ilişki suç teşkil etmemektedir. Mücerret olarak evlenme vaadinde bulunulmuş olması tek başına manevi tazminatı gerektiren bir sebep değildir. Açıklanan nedenlerle davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken bu husus nazara alınmadan yetersiz gerekçe ile manevi tazminata hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.