MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak gider borcunun davalılardan tahsili, müdahalenin önlenmesi ile eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Mahkemece, dava konusu kat mülkiyetli anataşınmazın foseptik çukurunun eski hale getirilmesi ile onaylı mimari projeye aykırı olarak yapıldığı anlaşılan kapalı balkonların duvarları kaldırılarak projeye uygun hale getirilmesi yönünde karar verildiği halde, yapılmasına hükmedilen iş ve işlemlerin yerine getirilmesi için davalı tarafa Kat Mülkiyeti Yasası'nın 33. maddesi hükmü uyarınca uygun süre verilmemesi, 2-Dosya içindeki bilgi ve belgeler ve özellikle bilirkişi raporu içeriğinden; dava konusu taşınmazın eski olması nedeniyle ve mevcut durumu itibarıyla güçlendirme yapılmasının gerekli olduğu anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesine göre kat malikleri, anataşınmazın bakımı ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlı??ını titizlikle korumaya mecbur olup anataşınmazın acilen onarılması gerektiğinin veya güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmesi halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmamaktadır. Bu bağlamda her kat maliki, anataşınmazın depreme karşı güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun bilimsel olarak tespit edilmesi halinde diğer maliklerin rızası olmasa dahi güçlendirmenin yapılmasını kat maliklerinden isteyebileceği ve gerektiğinde buna karşı çıkan kat malikleri aleyhine mahkeme aracılığıyla hazırlattırılacak proje doğrultusunda binanın güçlendirilmesini ve bunun gerektiği masrafların kat maliklerinden tahsili için eda davası açabileceği Yargıtay uygulamalarında kabul edilmektedir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 20. maddesine göre; "Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak ana gayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payları oranında katılmakla yükümlüdürler." hükmü yer almaktadır. Anataşınmazın güçlendirilmesi hususunda mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman bir bilirkişi kurulu oluşturularak dava konusu anataşınmazın statik hesaplarının ve betonarme taşıyıcı elemanlarının kesit, boyut ve demir donatıları ile beton numunesi (karot) deneyleri ve diğer gerekli araştırmanın yapılarak Deprem Yönetmeliği hükümleri de dikkate alınmak suretiyle olası bir depreme karşı güçlendirme yapılmasının zorunlu olup olmadığı hususunun araştırılarak Kat Mülkiyeti Yasasının 35. maddesinin (d) bendi uyarınca anataşınmazın korunması, onarımı ve bakımının yöneticinin görevleri arasında olduğu, yöneticinin bu işi kat maliklerinden toplayacağı avansla yapacağı dikkate alınarak bilirkişinin saptayacağı güçlendirme maliyetinin kat maliklerinden (davacı da dahil) avans niteliğinde olarak Yasanın 20/b maddesi uyarınca arsa payları oranında toplanması, masrafların daha fazla olması halinde kalan kısmın da kat maliklerinden alınması suretiyle onarımı yapması için varsa öncelikle dava konusu taşınmazın ortak yöneticisine yetki ve uygun bir süre verilmesi, yöneticinin bulunmaması veya yöneticinin yerine getirmemesi halinde davacının bu konuda yetkilendirilmesine karar verilmesi gerekirken, infazda da tereddüt yaratacak şekilde sadece güçlendirme proje bedelinin taraflarca karşılanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.