Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3501 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 343 - Esas Yıl 2010





Dava dilekçesinde eğitim ve öğretim giderinden kaynaklanan 90.650,09 YTL ile 50.458,72 ABD Doları borcun 90.650,09 YTL.sinden sorumlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı idarenin bünyesinde memur olarak çalışmakta iken master programı için 10.06.2003 günlü taahhüt uyarınca 12.06.2003 tarihinde 2 yıllığına Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiğini, yurt dışındaki eğitimini tamamladıktan sonra 06.06.2005 tarihinde Türkiye'ye dönerek mecburi hizmetini yerine getirmek üzere göreve başladığını, ancak; mecburi hizmetini tamamlamadan istifa talebinde bulunduğunu ve 14.09.2007 tarihi itibarıyla istifasının kabul edildiğini, davalı idare tarafından kendisine gönderilen yazıda kalan mecburi hizmetine karşılık gelen 90.650,09 YTL ile 50.458,72 Amerikan Doları'nın ödenmesinin istendiğini, oysa kendisine ödenen yurtiçi maaştan sorumlu olmadığını belirterek, davalı idarece istenen borcun 90.650,09 YTL'sinden sorumlu olmadığının tespitini istemiş, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelere, özellikle davacı tarafından davalı Sermaye Piyasası Kuruluna verilen taahhüt ve kefalet senedinin içeriğine göre; davacı taahhüdün 1. maddesinde "Eğitim sona erip Kurul'da göreve başlamamdan itibaren eğitim süresinin iki katı olan …….gün/ay/yıl süre Sermaye Piyasası Kurulunda, mecburi hizmetli olarak çalışacağımı", 3.maddesinde de "Mecburi hizmetim tamamlanmadan isteğimle veya disiplin uygulaması nedeniyle Kuruldan ayrıldığım taktirde, mecburi hizmetimin eksik kalan bölümü ile orantılı tutarın iki katını bir ay içinde nakten ve def'aten Kurula ödeyeceğimi……taahhüt ederim" şeklinde taahhütde bulunduğu anlaşılmıştır.Davacı sözü edilen bu taahhüt senedinin hata, hile veya zorla kendilerine imzalatıldığını ileri sürmemiştir. Davacının serbest iradesi ile davalı Sermaye Piyasası Kuruluna böyle bir yüklenme senedi vermesini yasaklayan bir yasal düzenleme olmadığı gibi, davacı master eğitimi için Amerika Birleşik Devletleri'ne kendi iradesi dışında da gönderilmiş değildir. O halde bu taahhütname davacıyı bağlar niteliktedir. Davada davalı kurum tarafından taahhütname kapsamında yapılan harcamaların iadesi nedeniyle, bu masraflar içersinde yer alan yurtiçi maaşından sorumlu olmadığının tespiti istenmekte, bunun dışında bir istemde de bulunmamaktadır. Ortada taahhütnameyi geçersiz yapan bir durum olmadığına göre, mahkemece taahhütname kapsamı doğrultusunda davacıya TL cinsi yapılan masraflarla bu masraflardan kalan mecburi hizmetine karşılık gelen kısmı bilirkişiye hesap ettirilip, tespit edilen bu miktar üzerinden davacının borçlu olduğu ve olmadığı miktarın tespiti yerine yerinde olmayan gerekçelerle davanın tümden kabul edilmesi doğru görülmemiştirBu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.