Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3340 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20035 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Yatağan Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/11/2013NUMARASI : 2012/228-2013/393 Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:1-2942 Sayılı Yasa'nın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla dava konusu taşınmazların ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir. Dosyadaki kayıtlara göre 2012 yılında dava konusu 2750 parsel sayılı taşınmazın emlak vergisine esas değeri 22,05 TL, emsal alınan 1815 parselin değeri ise 30,87 TL'dir. Buna göre emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu, buna göre en fazla eşdeğer kabul edilerek değerlendirme yapılabileceği düşünülmeden dava konusu taşınmazın emsalden 1.03 misli daha değerli kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,2-Dava konusu taşınmazın 26.06.2012 olan değerlendirme tarihi, emsal alınarak incelenen 1815 parsel sayılı taşınmazın satış tarihi olan 15.02.2011 itibariyle imar yasası hükümleri gereğince imar uygulaması görmüş imar parselleri olup olmadığı, belediye imar ve tapu müdürlüklerinden sorularak, dava konusu taşınmazın imar parseli, somut emsal alının taşınmazın kadastro parseli olması halinde, dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulanacak değerinden İmar Yasası'nın 18.maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.