Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3253 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19945 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, ortak gider alacağından kaynaklanan 15.372,00 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ...'nin ..Apartmanında 13 no'lu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalı aleyhine müvekkil apartman yöneticisi ... tarafından 2010 ve 2012 yıllarına ilişkin ödenmeyen ortak gider aidatlarının tahsili amacıyla başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının tahsilini istemiş; mahkemece, davacının, 21.11.2013 olan dava tarihi itibariyle yöneticilik sıfatının bulunmadığı, dolayısıyla davacının dava tarihi itibariyle dava açma ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20.maddesinin 2.fıkrasında “Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu Kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür” hükmü düzenlenmiştir.Buna göre, ortak gider borcunu ödemeyen kat maliki aleyhine, kat malikinin ortak gider borcunu ödememesi nedeniyle diğer kat maliklerini dava açma hakkına sahip olup, mahkemece dava konusu aidatların belirlendiği kat malikleri kurulu kararları ile ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler getirtilip tarafların tüm delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp davalıların sorumlu oldukları ve ödemedikleri miktar belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.