Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2520 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19590 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde yönetici tayini, karşı davada ise karar iptali istenilmiştir. Mahkemece asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde, müvekkillerinden önceki dönemde 4,5 yıl yöneticilik görevini üstlenen davalılardan ...'ın ..Bloktaki bağımsız bölümlerin bir kısmının maliki olup, kalanların ise diğer davalılara ait olduğunu, 06/06/2012 tarihinde müvekkilinin site yönetimini üstlendiğini, ... Bloklarının bir site olduğu halde davalılar ... ve diğerlerinin ortak kullanım alanlarını hiçe sayarak.. Blokları ayırmak istediğini, yasal mevzuata aykırı olarak ve müvekkil yönetimin rızası olmamasına rağmen B bloktaki bağımsız bölümlerin doğalgazla ısıtılacağını ileri sürerek merkezi sistem kalorifer yakıtı ile diğer giderlere katılmadıklarını, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ilgili maddeleri gereğince ..Sitesi yönetimine müdahale edilerek mahkemenin uygun göreceği ve belirleyeceği bir yöneticinin görevlendirilmesini; karşı dava dilekçesinde ise mutlak butlan ile malul 06/06/2012, 21/06/2012, 05/07/2012, 07/07/2012, 08/08/2012 ve 14/08/2012 tarihli kat malikleri toplantısı ve alınan kararların iptaline karar verilmesi istenilmiş; mahkemece, yapılan yargılama sonunda asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu anataşınmazda 32 bağımsız bölüm olup, davaya konu 06.06.2012 tarihli toplantı tutanağında vekaleten ve asaleten olmak üzere 19 imzanın bulunduğu, ancak vekaletnamelerin geri çevirme kararına rağmen dosyaya konulmadığı, iptale konu toplantı tutanağında davalı karşı davacının imzasının olmadığı anlaşılmaktadır. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 29. maddesinin 1. fıkrasında, kat malikleri kurulunun yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim planında gösterilen zamanlarda eğer böyle bir zaman gösterilmemişse her takvim yılının ilk ayı içinde toplanacağı; 2. fıkrasında ise önemli bir sebebin çıkması halinde yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden üçte birinin istemi üzerine ve toplantı için istenilen tarihten en az 15 gün önce bütün kat maliklerine imzalattırılacak bir çağrı veya taahhütlü mektupla, toplantı sebebi de bildirilmek şartıyla kat malikleri kurulunun her zaman toplanabileceği hükme bağlandığı, anataşınmaza ait yönetim planında toplantı zamanına dair bir düzenleme olmadığı dikkate alındığında; Kat Mülkiyeti Kanununun 29/1. maddesi gereğince ocak ayının olağan toplantı tarihi olacağı belirtildiğinden iptali istenen 06.06.2012 günlü toplantının olağanüstü toplantı niteliğinde olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Toplantıya davalı karşı davacının katılmadığı ve alınan kararların davalı karşı davacıya tebliğine dair bir belgeye de dosyada rastlanmadığı, karar iptali davasının yasal süresinde açıldığı ve iptali istenen kat malikleri kurulu toplantısı için davalı karşı davacıya yapılan çağrıya ait tebliğin olmadığı anlaşıldığından; çağrı şartına uyulmayarak Kanunun öngördüğü koşullar yerine getirilmediğinden, mahkemece karşı davaya konu 06.06.2012 tarihli toplantının iptaline karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.