Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2454 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12877 - Esas Yıl 2009





Dava dilekçesinde, gaile fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Vakıftan gaile fazlasının alınabilmesi için, öncelikle vakfeden ile soy-bağının kurulması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi ge-rekir. Davacının babası Süleyman'ın İzmir Asliye Altıncı Hukuk Mahkemesi'nin 1975/56-369 sayılı kararı ile gailesi ve tevliyeti evlada bırakılan dava konusu edilen vakıfların tevliyete ve gaile fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiğine ve böylece vakfeden ile davacı arasında soybağı kurulduğuna göre; mahkemece, davacının vakıf evladı olduğu yolundaki tespiti doğrudur. Ancak; Sözü edilen vakıflara ait vakfiyelerin de gaile fazlasının batın şartı (ön batında vakıf evladı varken sonraki batında bulunan evladın hak kazanamaması kuralı) ile evlada bırakıldığı anlaşıldığından; babasının vefat etmesi davacının ön batında olduğu anlamına gelmeyeceğinden, davacının babasının batnında sağ vakıf evladı olup olmadığının tespiti bakımından dosyaya getirtilen listede adları bulunan vakıflardan gaile alan evlat ve davacının gidebildiği kadar üst murislerine ait nüfus kayıtları getirtilip davacıdan önceki batında sağ vakıf evladı olup olmadığı araştırılarak oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 22.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.