Dava dilekçesinde, orjinal mimari projeye aykırı olarak davalı tarafça yapılan imalatların ve baz istasyonunun kaldırılarak eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin de bağımsız bölüm maliki olduğu anataşınmazın duvarına Telsim Mobil Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş. tarafından baz istasyonu kurulduğunu, bu tesisatın kurulması için davalı A.. T.. ile davanın ihbar edildiği şirketin kira sözleşmesi imzaladığını, kendilerinin baz istasyonunun kurulmasına onaylarının bulunmadığını ileri sürerek kurulan tesisin kaldırılmasını istemiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 4.maddesine göre anataşınmaza ait ana duvarlar, avlular, çatılar, bacalar, genel dam terasları her halde ortak yerlerden olup nitelikleri itibariyle, mimari projesinde yer almadığı sürece kat maliki tarafından işgal edilip kendi ihtiyaçları için kullanılamaz.Aynı Yasanın 5711 sayılı yasa ile değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Yine Yasanın 45. maddesinde ise anayapının dış duvarlarının çatı veya damının kiralanması gibi önemli yönetim işleri ancak bütün kat maliklerinin oybirliği ile verecekleri karar üzerine yapılabilir. Bu saptamalardan da anlaşılacağı gibi anayapının çatısının (dış duvarının) davalı şirkete kiralanması için tüm kat maliklerince oybirliği ile alınmış bir karar bulunmamaktadır. Mahkemece bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde baz istasyonu yönünden de davanın kabulü gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi, 2-Kabule göre de;Davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin davacı V.. A..'dan alınmasına karar verilmesi gerekirken 'davacılardan' denilerek infazda çelişki yaratılması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.