Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2395 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 1854 - Esas Yıl 2009





Dava dilekçesinde 438.414,70 Fransız Frangı ile 331.207.539 TL eğitim ve öğretim giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı Fatma vd. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı Fatma'nın 2547 sayılı Yasa'nın 33. maddesine göre lisansüstü eğitim yapmak amacıyla Fransa'ya gönderildiğini, eğitimini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden görevinden ayrıldığını, yurtdışına çıkarken alınan yüklenme senedine göre davalıların sorumlu olduğunu, ifa ettiği mecburi hizmetine karşı gelen miktar düşüldükten sonra davalıların kalan borcunun 438.414,70 Fransız Frankı ve 331.207.539 TL olduğunu, bu miktarların davalılardan ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Dairemizin 04.06.2007 gün 2007/4439 Esas-2007/5191 Karar sayılı kararıyla davalılar hakkında 08.07.2006 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası'na eklenen geçici 53. maddesi hükmü çerçevesinde davalıların durumunun değerlendirilip, oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bozma kararından sonra davacı idare tarafından dosya içerisine gönderilen 16.05.2008 gün ve 12864 sayılı yazıda davalının 5535 sayılı Yasa'dan yararlanmak için kendilerine herhangi bir müracaatın olmadığının bildirilmesi üzerine mahkemece yine bozmadan önceki karar gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalılar hakkında uygulanması gereken 5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası'na eklenen geçici 53. maddesinde; bu madde kapsamına girdiği halde müracaat etmemeleri veya Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde belirtilen genel şartları taşımadıkları için atanamamaları nedeniyle mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin yükümlü tutulacakları tutar, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucu doğurmaksızın, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için; a)Bunlardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ek 34. maddesinin yürürlüğe girdiği 05.08.1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, anılan maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu Kanun'un yayımı tarihinden önceki süreler için faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılır. b)05.08.1996 tarihinden önce yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, ilgili adına fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankası'nca tespit ve ilan edilen efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası'na çevrilerek bulunacak tutar ile bu tutara sarf tarihinden bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faiz işletilerek hesaplama yapılır. Ancak, bu hükümlere göre hesaplama yapılması sonucunda borçlunun aleyhine bir durum ortaya çıkması halinde (a) bendi hükümleri uygulanır. Hesaplanan borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate alınarak azami beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Bunların daha önce ödemiş oldukları tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen sürelere isabet eden tutar, anılan madde uyarınca belirlenecek tutardan düşülür" hükmü yer almaktadır. Bu durumda mahkemece, yükümlü tarafından bir yıl içerisinde Devlet Personel Başkanlığı'na da herhangi bir müracaatının olmadığının saptanması halinde davalıların borcunun yukarıda açıklanan 5535 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasasına eklenen geçici 53. maddesi doğrultusunda bilirkişiye hesaplattırılıp hüküm altına alınması gerekirken, yetersiz araştırmayla hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 10.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.