Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2312 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22171 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, galleye müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalıı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Dava konusu vakıftan galle alan evlat listesi ve dayanakları evrakın ... Genel Müdürlüğü'nden, davacıya ait gidebildiği kadar üst soylarını gösterir nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilip, galle konusunda her bir vakfiye ve şartlarının ayrı ayrı uzman bilirkişiye incelettirilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararı Dairece bozulmuş ise de; bozma sonrası yapılan yargılamada bilirkişiden yeniden rapor alındığı halde bozma ilamında belirtildiği üzere galle konusunda her bir vakfiye ve şartları Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde ayrı ayrı değerlendirilmemiştir. Dosya içerisinde bulunan ... Genel Müdürlüğü'nün 10.10.2013 tarihli yazısına göre, dava konusu vakıfla ilgili ana ve zeyil olmak üzere beş ayrı vakfiye olduğu, bu vakfiyelerde galle fazlasının evlada verilmesi ile ilgili olarak ayrı ve özel düzenlemelerin bulunduğu, 07.02.1250 Hicri (1834 M.) tarihli vakfiyede galle fazlasının kız erkek ayrımı yapılmadan batın şartı ile evlada bırakıldığı, bazı vakfiyelerde ise galle fazlasının evlada bırakılması yönünde bir düzenlemenin bulunmadığı da gözetilerek, mahkemece vakıf konusunda uzman yeni bir bilirkişi atanmak suretiyle, her bir vakfiye ve şartları ayrı ayrı değerlendirilerek alınacak rapor ve oluşacak sonuç doğrultusunda ... Genel Müdürlüğü'nün yazısında belirtilen her vakfiye yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturucak şekilde ve eksik araştırmaya dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.