MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın 14.4.2011 tarihinde yolda seyir halinde iken yolda yerinden çıkmış olan iki logar kapağına çarparak hasarlandığını, müvekkilince sigortalısına 6.165,00 TL hasar bedeli ödendiğini ileri sürerek, 6.165,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda .......İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren HMK'nın 20.maddesine göre iki haftalık hak düşürücü süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı, iki haftalık süre geçtikten sonra 23.07.2013 tarihinde davanın açıldığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.Davacı tarafından süresinde idari yargıda dava açıldığı, idare mahkemesince verilen görevsizlik kararının 26.6.2013 tarihinde kesinleştiği ve davacı taarfından adli yargıda görülmekte olan davanın 23.07.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, HMK 20. maddenin kıyasen uygulanması sureti ile idari yargının yargı yolu bakımından verdiği görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra adli yargıda davanın açıldığı gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İdare mahkemesince verilen görevsizlik kararından sonra davacı adli yargıda dava açabilir. Şayet HMK 20. madde gereğince 15 günlük süre geçirildikten sonra harç yatırılmak sureti ile yeni bir dava açılmış ise bu dava idari yargıda açılan davanın devamı niteliğinde olmayıp yeni bir davadır. Bu nedenle davanın esasına girilerek inceleme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.