Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19212 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1394 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak .. İli ... İlçesi ... Mahallesi 375 ada 31 ve 34 parsel sayılı taşınmazların bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-Kamulaştırmasız el atma davalarına da uygulanan 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında "Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması halinde taşınmazın dava tarihindeki değeri taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir." hükmü öngörülmüştür.Buna göre dava konusu taşınmaza ne zaman el atıldığının araştırılıp 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında el atıldığının anlaşılması halinde el atma tarihi itibariyle, 04/11/1983 tarihinden sonra el atıldığının tespiti halinde ise değerlendirme tarihi itibarıyla 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadığının, bu tarih itibariyle kesinleşmiş imar planı içinde olmadığının anlaşılması halinde belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığının, özellikle etrafının meskûn olup olmadığının, taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumunun, hangi amaçla plan kapsamına alındığının, yerleşim merkezlerine uzaklığının, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanaklarının, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıklarının, belediye başkanlığından araştırılarak, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten ve hava fotoğrafları da getirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazın el atma tarihi (04/11/1983 tarihinden sonra el atıldığının tespiti halinde ise değerlendirme tarihi) itibarıyla niteliği tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle arsa olarak kabul edilerek bedel belirlenmesi, ./..2-Dava konusu taşınmazların mevcut güncel tapu kaydındaki yüzölçümleri 375 ada 34 parsel için 600 m², 375 ada 31 parsel içinse 40 m² olduğu ve kayıt düzeltmeye ilişkin mahkeme kararı veya tapuya işlenmiş yüzölçüm değişikliği kararı olmadığı halde dava konusu taşınmazların el atmadan arta kalan kısımlarında değer düşüklüğü hesaplanırken 375 ada 34 parselin yüzölçümünün 705,94 m², 375 ada 31 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 92,85 m² olarak kabul edilmek suretiyle arta kalan kısmın fazla hesap edilerek yüksek bedele hükmedilmesi, 3-Kabule göre de;a)Dava konusu 375 ada 34 ve 31 parsel sayılı taşınmazların 25.01.2013 olan değerlendirme, somut emsal olarak incelenen 1078 ada 99 parsel sayılı taşınmazın ise değerlendirmeye esas alınan 28.05.2007 olan satış tarihleri itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıklarının, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavüllerini gösterir tapu kaydının tapu müdürlüğünden getirtilip incelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18.maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerekeceği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,b)2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırmasında gözönünde tutulması ve buna göre dava konusu 75 ada 34 ve 31 parsel sayılı taşınmaz ile 1078 ada 99 parsel sayılı somut emsalin 2013 yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilip karşılaştırılarak değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerektiğinin düşünülmemesi,c)Dava konusu taşınmaza emsal alınarak incelenen 1078 ada 99 parsel sayılı taşınmazın değerlendirmeye esas alınan 28.05.2007 tarihli satışına ilişkin alıcısını, satıcısını ve satış bedelini gösteren tapu kaydı ve resmi akit tablosunun onaylı örneğinin tapu müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.