Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19197 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18154 - Esas Yıl 2015
T.C.YARGITAY18. Hukuk DairesiY A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/10/2014NUMARASI : 2012/716-2014/987Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak parsel sayılı taşınmazların bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 14.05.2015 gününde temyiz edenlerden davacı vekili Av.Sümbül Kavuşturan ve davalı vekili Av.Zeynep Özcan geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahkemesine geri çevrilmiş, bu kez iade edilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;A-Dava konusu 3952 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede; Taşınmazın geldisinin 730 parsel olduğu, bu parselin 741 m²’sinin kamulaştırıldığı, kamulaştırma evrakının noter vasıtası ile tebliğe çıkarıldığı, her ne kadar usulüne uygun olarak tebligat yapılamamış ise de bilahare taşınmaz maliki olan davacı tarafından bedel artırım davası açıldığı (Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi 1977/99-1978/832 sayılı kararı), bu durumda tebliğ işleminin tamamlanmış olduğu, kamulaştırma işleminin kesinleştiği ve fen bilirkişisi raporuna göre yol olarak fiilen el atılan 727,12 m²’lik kısmın kamulaştırma kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının bu kısım hakkında kamulaştırmasız el atma nedeniyle dava açma hakkı bulunmamaktadır. Bunun dışında taşınmazın 449,87 m²’lik kısmının imar planında konut alanı olarak ayrıldığı, arta kalan bu kısmın konumu, geometrik şekli ve yüzölçümü dikkate alındığında kullanıma elverişsiz hale gelmediği gözetilerek bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporunda yer alan “davacının kullanımına salih yararı bulunmadığı” şeklindeki yerinde olmayan gerekçe ile bedelinin tahsiline karar verilmesi,./..-2-B-Dava konusu 3952 ada 21 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede; Dava konusu 21 parsel sayılı taşınmaza ilk olarak yol yapılmak üzere 1978 yılında el atıldığı anlaşılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6.maddesi uyarınca 04.11.1983 tarihinden önce fiilen el atılan taşınmazlarla ilgili bedel talep edilmesi halinde el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak değeri tespit edilmelidir. Buna göre taşınmazın tamamına 04.11.1983 tarihinden önce el atılıp atılmadığı, sonradan yol genişlemesi yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı araştırılarak 04.11.1983 tarihinden önce el atılan yerler hakkında, el atma tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içinde ise ilk olarak imara alınış tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskûn bulunup bulunmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine uzaklığı, belediye sınırları içinde bulunup bulunmadığı, beldenin gelişme yönünde olup olmadığı ilgili belediye başkanlığından sorularak taşınmazın niteliği (arsa-arazi) tespit edilerek sonucuna göre bir değerlendirme yapılması gerekirken bu hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.