T.C.YARGITAY18. Hukuk DairesiY A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Maden Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2014NUMARASI : 2011/180-2014/223Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 24.12.2015 gününde temyiz edenlerden davalı vekili Av.Ahmet Canpolat geldi. Davacı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Dava konusu taşınmaz kısmen kuru arazi niteliğinde, kısmen de üzüm bağı niteliğindedir. Taşınmazın kapama bağ olarak olan kısmı için bağ niteliği ile, kuru tarım arazisi olan kısmı için de münavebeye alınan ürünler üzerinden arazi niteliği ile değerlendirme yapılarak taşınmaz kısımlarının ayrı ayrı kendi tespit edilen birim m² değerleri üzerinden bedelinin hesaplanması gerekirken, bilirkişi kurulunca taşınmazın % 74,71 oranında bağ niteliğinde olması nedeniyle bağ olarak belirlenen net gelirin %74,71’i, taşınmazın %25,29’unun da arazi niteliğinde olması nedeniyle belirlenen net gelirinin %25,29’u alınarak sonucunda taşınmazın 353,89 TL yıllık net geliri olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması ve buna göre belirlenen 5,90 TL/m² birim fiyatı üzerinden tüm taşınmaz bedelinin tespit edilmesi,2-Dava konusu taşınmazın 700 m²’lik kısmı için kamulaştırmasız el koyma davası açıldığı, Maden Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/80-2011/90 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2011/19120- 2012/2083 sayılı ilamı ile de hükmün bozulduğu, eldeki kamulaştırma davasında bilirkişi kurulunca taşınmaz bedelinin 700 m²’lik bu kısım hariç tutularak belirlendiği, mahkemece de bu raporun esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edildiği ancak taşınmazın tamamı üzerinden tescil karar verildiği anlaşılmıştır. Öncelikle kamulaştırmasız el koyma davasının kesinleşip kesinleşmediği (derdest durumda ise aynı taşınmaz hakkında ilgili idare tarafından bedel tespit tescil davası açıldığında daha önce açılan kamulaştırmasız el koyma davasında bu hususun ./..bekletici mesele yapılması gerektiğinden) araştırılarak kesinleşmiş ise 700 m²’lik kısım yönünden daha önce tescil-terkin kararı verilmiş olduğu gözetilerek 16.700 m² üzerinden tescil kararı verilmesi, kamulaştırmasız el koyma davası derdest ise taşınmazın tümü için kamulaştırma kararı alındığı dikkate alınarak tapu kaydı olan 17.400 m² üzerinden bedelinin hesaplanması ve buna göre tescil kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile 16.700 m² üzerinden bedel tespit edilerek taşınmazın tümü üzerinden (17.400 m²) tescil kararı verilmesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.