Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19179 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8449 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak .... İli ... İlçesi .... Mevki 413 parsel sayılı taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece taşınmaz bedelinin tahsili isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin ise reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 24.12.2015 gününde temyiz edenlerden davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ... . ile davacı vekili Av.... geldiler. Davalı ... Belediye Başkanlığı adına gelen olmadı. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IMahkemece yapılan inceleme ve araştırma ile alınan raporlar hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; fen bilirkişisi raporunda taşınmazın tapu kaydında yüzölçümü 263 m² olmasına rağmen ölçü değerleri esas alındığında göre 147,71 m² olduğu, taşınmazın imar planında kısmen park ve kısmen de yol olarak ayrılan alanda kaldığı ve fiilen el atıldığı belirtilmiş, mahkemece de bu tespit esas alınarak yol olarak el atılan kısımdan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu, park olarak el atılan kısımdan Odunpazarı Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu kabul edilerek belirlenen bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. 1-Her ne kadar 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 719.maddesinde yer alan “Taşınmazın sınırları, tapu plânları ve arz üzerindeki sınır işaretleriyle belirlenir. Tapu plânları ile arz üzerindeki işaretler birbirini tutmazsa, asıl olan plândaki sınırdır. Bu kural, yetkili makamlarca heyelân bölgesi olduğu belirlenen yörelerde uygulanmaz.” düzenlemesi karşısında asıl olan tapu planları olsa da dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, öncesinde 1955 yılında 600 m² olarak tescil edildiği daha sonra 1964 yılında 337 m²’lik kısmının yol olarak terkin ./..2015/8449-19179 -2-edilmesi sonucu 263 m² yüzölçümünde olduğu anlaşıldığından taşınmazın önceki ve sonraki durumlarına ait ölçekli kadastro krokileri celp edilerek yeniden inceleme yapılması, tapu planlarına göre yüzölçümünün hatalı olarak tescil edildiği kanaatine varılırsa bu hususta taraflarca tapu kaydının düzeltim davası açılmadığı sürece kamulaştırma ve kamulaştırmasız el koyma davalarında tapuda kayıtlı yüzölçüm miktarının esas alınması gerektiği dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmazın kısmen park alanında kaldığı kabul edilmişse de belediye başkanlığı tarafından gönderilen imar planlarında taşınmazın tamamının imar yolu olarak ayrılan bölümde gösterildiği anlaşıldığından bu hususta fen bilirkişisinden ayrıntılı rapor alınarak çelişki giderilmeden karar verilmesi,3-Davalıların sorumlu oldukları kısımlar ayrı ayrı belirlenerek her davalıdan kendi sorumlu olduğu alanın bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken tespit edilen tüm bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline şeklinde hüküm kurulması,4-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak değerlendirmeye alınan 3382 ve 3383 parsel sayılı taşınmazların değerlendirmeye esas alınan satışlarına ilişkin alıcı, satıcı, satış bedeli ve miktarını gösterir tapu kayıtları ile akit tablolarının tapu müdürlüğünden, dava konusu taşınmazın değerlendirme, emsal alınarak incelenen taşınmazların ise değerlendirmeye esas alınan satış tarihleri itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediği, düşülmüşse oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden, dava konusu taşınmaz ile emsal olarak incelenen taşınmazların bulundukları cadde ve sokak itibariyle belediyece belirlenen 2013 yılındaki emlak vergisine esas asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlıklarından sorularak alınacak cevap yazıları ile bilirkişi raporunun denetlenmemesi,5-Arsa niteliğindeki bir taşınmaz için ecrimisil istenilmesi halinde taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilip, emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilerek emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle bedel tespit edilmesi gerekir. Mahkemece bu yönde yeterli inceleme yapılmadan ecrimisil isteminin reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.100,00 er TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.