Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19117 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5000 - Esas Yıl 2015





T.C.YARGITAY18. Hukuk DairesiY A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/10/2014NUMARASI : 2012/915-2014/478Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Aynı kamulaştırma kapsamı içinde kalan ve Dairemizce incelenen ( Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/730 Esas-2014/364 Karar, Dairemizin 2014/9400 Esas-2014/14905 Karar sayılı dosyası) kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin dava dosyasında yer alan aynı mahaldeki 2693 ada 1 parsel için 07.12.2012 dava tarihi itibariyle metrekaresine 1.070,00 TL değer tespit edilmiş bu değer Dairemizce de kabul edilmiştir. Aynı emsalle karşılaştırma yapıldığı halde dava konusu taşınmaz için aynı tarih itibariyle 798,00 TL değer belirlendiği anlaşılmış olmakla birbirine yakın bu taşınmazlar arasında farklılığın sebepleri araştırılarak söz konusu parseller için tespit edilen bedelden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-2942 sayılı Yasa'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre emsalin 2012 yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,3-Dava konusu taşınmaza somut emsal alınarak incelenen emsalin imar parseli, dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası'nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerekebileceği dikkate alınarak somut emsal ./..-2-olarak değerlendirilen taşınmazın satış tarihi dava konusu taşınmazın ise değerlendirme tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parseli olup olmadığının, imar parseli ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden sorularak ve tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek somut emsalin imar veya kadastro parseli olup olmadığı denetlenerek bir karar verilmesi gerekirken her iki taşınmazı imar parseli kabul eden rapor denetlenmeden hüküm kurulmuş olması, 4-Acele el koyma dosyasında yatırılan bedel dışındaki fark bedel olan 780.296,60 TL'nin dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarih olan 08.04.2013 den karar tarihi olan 13.10.2014 tarihine kadar hesaplanacak faizine hükmedilmesi gerekirken 463.135,16 TL'nin 07.04.2013 tarihinden 16.06.2014 tarihine kadar hesaplatılan faizinin bankaya depo ettirilip infazda tereddüt yaratacak ve mükerrer ödemeye sebep olacak şekilde 780.296,60 TL'nin işlemiş nemasıyla birlikte davalılara ödenmesine karar verilmesi,5-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan 4.383,68m² lik alandaki davalı hisselerinin iptali yerine, davalıların tüm taşınmazdaki hisselerinin iptali sonucunu doğuracak şekilde karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.