Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19034 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5148 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, . .. dayısı ve yengesi üzerindeki kaydının iptali, davacı anne kaydına tescili, baba hanesinde davalı ...'nun gösterilmesi istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... ile davacının gayriresmi birlikteliğinden olan ... dayısı ve yengesi üzerine nüfusa tescil edildiğini bildirerek, küçük . .. mevcut kayıtlardan çıkartılarak,gerçek annesi davacı ... nüfusuna tescili, baba hanesinde de gerçek babası davalı ...'nun gösterilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın soybağı hükümleri ile ilgili olduğu, Türk Medeni Kanununda düzenlenen bu hükümlere aile mahkemesinde bakılacağının belirlendiği gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, nitelendirmesi hakime aittir. Davacı bu dava ile .. . annesinin davacı ... Çengel, babasının davalı ... olduğu halde, nüfus kaydında babası davalı ..., annesi ise davalı ... olarak tescil edildiğini bildirerek, adı geçen küçüğün nüfus kaydındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan . .. ile ... olarak düzeltilmesini istediğinden, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir.Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacıların çocuğun gerçek ana babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Hal böyle olunca . .. mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında Uğur ile gerçek babası ... arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Asliye hukuk mahkemesi, genel nitelikli mahkeme olup, aksine bir düzenleme bulunmadıkça, dava konusunun miktar ve değerine bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalara bakmakla görevli; aile mahkemesi ise özel kanununda kendisine verilen davalara bakmakla görevli özel nitelikli bir mahkemedir. Davada, .. . babasının ... olarak nüfus kaydında gösterilmesi istemi Türk Medeni Kanununun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti istemine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği dikkate alındığında, babanın ... olduğuna ilişkin davanın tefrik edilerek davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi, ... gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin istem ile annesinin . .. olarak tesciline dair davaya ise asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu dava yönünden de aile mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.