Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18799 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17818 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/05/2013NUMARASI : 2012/504-2013/191 Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı M.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın 80 m² sinin ana arter üzerinde geri kalan kısmının ise ara arterde bulunduğu tespit edilmiş olmasına ve ana arterlerden sorumluluk büyükşehir belediyelerinde olmasına rağmen Antalya Büyükşehir Belediyesi hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi,2-Kamulaştırma Yasası'nın bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir. Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması gereklidir. Antalya gibi büyük şehirlerde yukarıda açıklanan bu özellikler itibarıyla dava konusu taşınmaza daha yakın konumda ve değerlendirme tarihine yakın satış tarihli taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer özellikler taşımayan ve satış tarihinin 1993 olması nedeniyle aradan geçen uzun sürenin yanıltıcı sonuçlara götürebileceği de dikkate alınmadan 1527 ada 17 parselin satışının somut emsal alınmış olması ,3-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “… bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında Harçlar Tarifesi uyarınca kamulaştırmasız el atma talebi yönünden maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ,Kabule göre de;4-2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında göz önünde tutulması gerekir. Somut emsal olarak alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın 2012 yılı emlak vergi değerleri karşılaştırıldığında emsal alınan taşınmaz dava konusu taşınmaza göre daha değerli olduğu halde bilirkişi raporuna göre ters orantı oluşacak şekilde dava konusu taşınmazın emsale göre daha değerli olduğunun kabul edilmesi karşısında dava konusu taşınmazın emsal taşınmazla en fazla eşdeğer olabileceğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Mahkemece yeniden uygun emsal tespit edilerek bu emsalin değerlendirmeye esas alınan satışını gösteren tapu kaydı ile satışa esas alıcı, satıcı ve satış bedelini gösterir resmi satış akit tablosunun tapu müdürlüğünden, emsalin ve dava konusu taşınmazın 2012 yılında bağlı bulundukları cadde veya sokak için belediyelerce emlak vergisine esas olmak üzere belirlenen asgari m² fiyatlarının, ayrıca dava konusu taşınmazın dava tarihi ve emsalin satış tarihi itibarıyla imar uygulaması sonucu meydana gelmiş imar parselleri olup olmadıklarının, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüşse ne oranda düşüldüğünün ilgili belediye başkanlıklarından ve tapu müdürlüğünden sorularak Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin (g) ve (d) bendindeki esaslara uygun değerlendirme yapılmak üzere ayrıntılı bilirkişi raporu alınmalı ve oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.