Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18778 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17536 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Fethiye 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/02/2013NUMARASI : 2008/264-2013/175 Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, irtifak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz mal üzerinde irtifak hakkının idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:1-Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesi hükmüne göre, bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenmesi, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değeri, taşınmaz arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir. Dosya içerisinde bulunan Fethiye Belediye Başkanlığı'nın 08.08.2014 tarihli yazısı ile dava konusu taşınmazın 1/25000 ölçekli çevre düzeni nazım imar planı revizyonu kapsamında orman alanı, yine 1/1000 ölçekli K... ıslah imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında “Tarımsal niteliği korunacak alan”da kaldığı bildirilmiştir. Belirlenen bu özelliklerine göre dava konusu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile buna göre değerlendirme yapılması gerekirken, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararına da aykırı olarak arsa değerlendirmesini esas alan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi,Kabule göre de;2-İdarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bilirkişi raporunda tespit edilip hükme esas alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, sadece fazla yatan bedelin davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.