MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacı oğlu . .. "...." olan soyadının "..." olarak, "... .." olan baba adının da gerçek babası ".. .." olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve davanın niteliği gereği davacı vekilinin duruşma istemi reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı ... dava dilekçesinde, oğlu ...'ın nüfusta "..." olan baba adının "..." olarak, "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini ve oğlunun kaydının evlilik dışı çocuk olarak annesi hanesine aktarılmasını talep etmiş; mahkemece davanın soybağı ile ilgili olduğu, bu tür davalarda husumetin nüfus müdürlüğüne değil ilgili diğer kişilere yöneltilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, Alman vatandaşı ... ... ile 03.06.1998 yılında evlendiği, Alman mahkemesince verilen ve 23.12.2002 tarihinde kesinleşen kararla boşandığı, bu boşanma kararının Türkiye'de Bakırköy 7. Aile Mahkemesinin 07.10.2012 tarihli 2012/785-856 sayılı kararı ile tanındığı, tanımaya ilişkin bu kararın da kanun yollarına başvurudan feragat edilmesi üzerine 02.12.2012 tarihinde kesinleştiği, küçük ...'ın ise Berlin'de 27.03.2004 tarihinde dünyaya geldiği dosyaya sunulan belgelerden ve nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. Çocuk halen davacı anne ...'nın baba hanesindeki kayıtta ... soyadı ile baba adı ... olarak kayıtlıdır. Bu kayıt, 14.09.2011 tarihinde oluşturulmuştur. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararına rağmen davacı ile eşi ... arasında Türkiye'de de bir boşanma davasının görüldüğü, Gaziantep 1. Aile Mahkemesince 08.10.2004 tarihinde boşanma kararı verildiği, kanun yollarına başvuru hakkından feragatla 19.10.2004 tarihinde kesinleştiği, davacının Türkiye'deki nüfus kaydına da boşanma tarihi olarak Gaziantep Mahkemesinin verdiği kararın kesinleşme tarihinin yazıldığı görülmektedir. Çocuk ... Berlin'de 27.03.2004 tarihinde doğduğu halde, doğum tarihi itibarı ile evlilik içi doğum şeklinde nüfusa tescil edilmiştir. Oysa çocuk, davacının Almanya'da verilen boşanma kararının kesinleşmesinden başlayarak 300 gün geçtikten sonra 27.03.2004 tarihinde dünyaya gelmiştir. Alman Mahkemesince ./..2015/4778-18713 -2- verilen boşanma kararı daha sonraki bir tarihte Türkiye'de tanındığına göre, tanıma kararı ile yabancı mahkemenin kesin hüküm etkisi yabancı ülkedeki kesinleşme tarihinden itibaren hüküm doğurmuştur. (5718 s.MÜHUK.m.59). Buna göre çocuk ... evlilik dışında dünyaya gelmiştir. Boşanma tarihi olarak davacının hanesine Gaziantep Mahkemesince verilen boşanma kararının kesinleşme tarihinin yazılmış olması, bu maddi gerçeği değiştirmez ve çocuğu evlilik içinde doğmuş hale getirmez. Evlilik haricinde dünyaya gelen çocuğun, baba ile soybağı tesis edilmedikçe annenin babası hanesine ve annenin bekarlık soyadı ile ve annenin bildireceği baba adı ile tescil edileceğinde duraksama yoktur. Gerçekleşen bu hukuki ve fiili durum karşısında davanın soybağı ile ilgisi olmadığı, bir soybağı tesis etmeye yönelik bulunmadığı ve varolan bir soybağını ortadan kaldırılmayı amaçlamadığı; evlilik dışı çocuğun annenin baba hanesine annenin bildirdiği baba adı ile tescil istemine ilişkin olduğu görülmektedir. Bu hali ile dava nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine dayalı kayıt düzeltme niteliğindedir. O halde işin esasının incelenmesi gerekirken yukarıda gerçekleşen hukuki ve fiili duruma aykırı olarak soybağı ile ilgili olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.