Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18609 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5157 - Esas Yıl 2015





T.C.YARGITAY18. Hukuk DairesiY A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Anamur Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/12/2014NUMARASI : 2014/864-2014/1097Davacı, kısıtlının tedavi ve bakım merkezine yerleştirilmesine izin verilmesini, kısıtlı ise vesayet kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece davacının talebinin kabulüne kısıtlının talebinin reddine karar verilmiş, hüküm kısıtlı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı (vasi), kısıtlının tedavi ve bakım merkezine yerleştirilmesine izin verilmesini, kısıtlı ise kısıtlama kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece kısıtlama kararının kaldırılması isteminin reddine, kısıtlının bakım merkezine yerleştirilmesine karar verilmiştir.Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayet ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi halinde kaldırılabilir (TMK.m.474/1)Kısıtlı, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden almış olduğu 10.09.2014 tarihli sağlık kurulu raporuna dayanarak hakkında akıl hastalığı sebebi ile verilmiş bulunan kısıtlama kararının kaldırılmasını istemiştir. Sunulan sağlık kurulu raporunda genel psikiyatri muayenesinde “halen sağlam” olduğu bildirilmiştir. Kısıtlama kararına esas alınan Konya Numune Hastanesinin 12.12.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda ise ilgiliye “ kronik psikoz” tanısı konulduğu, akli dengesinin yeterli olmadığı, hastalığın ömür boyu olduğu ifade edilmiştir. Eldeki davada vesayet makamınca kısıtlının sunduğu rapor haricinde başkaca bir rapor aldırılmamıştır. Kısıtlılığa esas alınan raporda, raporu tanzim eden sağlık kurulunda psikiyatri uzmanının bulunmadığı da dikkate alınarak her iki rapor arasındaki çelişkinin, kısıtlının sözü edilen raporlarla birlikte Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek Adli Tıp Kurumundan yeniden rapor alınmak suretiyle giderilmesi ve kısıtlama sebebinin ortadan kalkıp kalkmadığının tespiti ile hasıl olacak neticesine göre bir karar verilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.