Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18529 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2220 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı vakfın delege seçiminin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı vakfın genel kurulunda oy kullanacak delegelerin seçimine ilişkin yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiş; mahkemece, seçim sonuçlarını etkileyecek derecece bir usulsüzlük tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişinin 11/03/2014 tarihli ilk raporunda, oy kullanacak üyelerin hangi adaya oy verdiklerinin hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde açık olması gerektiği ve seçimlerin belirtilen zaman diliminde ve belirtilen şekilde yapılmasının zorunlu olduğu hususlarının dikkate alınmamasının seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde usulsüzlük ve vakıf senedine aykırılık oluşturduğu bu nedenle yapılan delege seçiminin iptaline karar verilmesi gerektiği; aynı bilirkişi tarafından hazırlanan 14/06/2014 tarihli raporda ise vakıf senedine aykırı olarak delege seçimlerinin belirtilen zaman diliminde ve belirtilen şekilde yapılmadığı, seçme hakkına sahip bütün emekli ve malüllere seçimler ile ilgili yeterli bilgi gönderildiğine dair delil bulunmadığı ancak aynı isimli adayların aldıkları oylar dikkate alındığında 70 kişilik delege listesinde yer alabilmelerinin mümkün olmaması nedeniyle seçim sonuçlarını etkileyecek bir usulsüzlük bulunmadığı ve yine aynı bilirkişi tarafından hazırlanan 02/09/2014 tarihli ek raporda da, vakıf senedine uygun şekilde delege seçiminin tamamlandığı aynı isimli adayların aldıkları oylar dikkate alındığında 70 kişilik delege listesinde yer alabilmelerinin mümkün olmaması nedeniyle seçim sonuçlarını etkileyecek bir usulsüzlük yapılmadığı belirtildiğine göre; kısa süreli aralıklarla hazırlanan bu raporlardaki çelişkiler nedeniyle sözü edilen bilirkişi raporları inandırıcı bulunmadığından vakıf konusunda uzman kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan alınacak rapor sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken çelişkili raporlara göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.