Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18474 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6868 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 416 ve 417 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 15.12.2015 gününde temyiz edenlerden davalı vekili Av.... ile davacı vekili Av.... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.Şöyle ki;1-Kamulaştırma Yasası'nın 10. maddesi ile kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinin (g) bendine göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak bedelinin tespiti gerekir. Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için, emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte ve dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde olması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cephe ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması aranır. Ayrıca 2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir.Bu itibarla dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine göre esas tutulan asgari m² değerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir. Dosyadaki kayıtlara göre 2012 yılında dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas değeri 916,04 TL, emsal alınan 162 parselin değeri ise 229,01 TL'dir.Bu durumda dava konusu taşınmaz vergi değerleri bakımından emsal taşınmazın değerinden daha fazla olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda vergi değerlerine ters düşecek şekilde emsal taşınmazdan daha değersiz olduğunun kabulü, emsalin dava konusu taşınmaza uygun bir emsal olmadığı izlenimini uyandırmakta olup, İzmir gibi büyük şehirlerde yukarıda belirtilen özellikler itibarıyla dava konusu taşınmaza daha yakın konumda ve uygun emsaller bulunabileceği halde dava konusu taşınmaz ile benzer özellikler taşımayan yanıltıcı olma olasılığı yüksek bu taşınmazı somut emsal olarak değerlendiren bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, 2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara toplam 2.865,00 TL değer biçildiği ve davacı idarece ağaç bedeli ile birlikte zemin bedelinin bankaya depo edildiği, yargılama sırasında ağaç bedeli hariç sadece zemin bedeli üzerinden dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren karar tarihine kadar hesaplanan yasal faizin bankaya depo edildiği, mahkemece bankaya depo edilen kamulaştırma bedeli ile faizin davalıya ödenmesine karar verildiği halde hükümde kamulaştırma bedeli olarak sadece zemin bedelinin yazılarak ağaç bedelinin gösterilmemesi ve ağaç bedelinin faizine hükmedilmemesi,3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz ve ipotek şerhlerinin kamulaştırma bedeline yansıtılması ve hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, haciz ve ipotek şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi,4-Kamulaştırmayı yapan idarenin Karayolları Genel Müdürlüğü olması ve dava dilekçesinde Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil talep edildiği halde hükümde ... adına tapuya tescile karar verilmiş olması,Doğru görülmemiştir.Mahkemece yeniden nitelik, yüzölçümü ve değer itibarıyla dava konusu taşınmazla benzer özelliklere sahip ve değerlendirme tarihine yakın tarihlerde satış gören uygun emsaller bulunup emsallerin tapu kayıtları ile emlak vergisine esas olmak üzere belirlenen m² fiyatları da belediyelerden getirtilerek 11. maddenin (g) ve (d) bendindeki esaslara uygun değerlendirme yapılmak üzere ek raporlar alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine,15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.